4 Aralık 2013 Çarşamba

BEN BİR RÜYA GÖRDÜM..

Ben bir rüya gördüm.işte o günden beri çok başkayım..
İnanırdım dua ederdim ama şimdi bambaşkayım
Anlatmam öyle hiç meraklanma! kıskanırım :)
Çok acayibim tamam gülme, ya da gül boşver alışıgım ben
Kim benim gibi daha tanımadan sever ve daha tanımadan sadık olur ki?
Peki ya şimdi ne yapıyordur diye düşünüp, Allahım yoluna ilet her neredeyse diye dua eder?
benden bir deli  daha var mıdır şu dünyada? :) olsun, benim olsun :))))))
hayırla gel.......

8 Kasım 2013 Cuma

BUGÜNLERDE..

Hayatımın en mesgul belki de en belirleyici sürecinden geciyorum.. zaten 18de o sürece bir giriyoruz sonrası malum kosusturmalar..meslek secimi,üniversite,mezuniyet, eş secimi, kpss+ ales+yds üçlemesi nihayetinde iş, ve sonra insan hayatındaki en güzel en kıymetli şey çocuk...

Çocuklara daha başka bir gözle bakar oldum. Aldıgım egitim bilimleri derslerinden mi, yoksa yaş nedeniyle hormonlar mı bilemedim. Ama çocuk çok güzel yaa Rabbim gönülden isteyen,dileyen herkese sevdiğinden hayırlı evlatlar nasip etsin. Şuanda anne olmus olan ya da bebegini taşıyan anne adayları ne kadar şükretse az..

--------------------------------------------------------------------

ben kendimi bildim bileli gözlerimden rahatsızım,net göremiyorum, lens ve gözlüğe bağımlıyım anlayacagınız..3gündür gözlerimin kıymetini daha iyi anladım :( enfeksiyon oldum, lens takmak yasak,kıpkırmızı ve yanan gözlerle vize haftasını karşılıyorum, biraz ders çalışmada kızarma ve acıma oranı hat safaya geliyor..bu durumda biraz canım sıkkın haliyle nasıl hazırlancam nasıl calıscam bilmiyorum :( dua edin bana ve şükredin gözleriniz ve her bir uzvunuz için..


---------------------------------------------------------------------



bazı günler telefonum hiç çalmıyor,çok mu yalnızım acaba ya da herkes mi böyle? telefonuyla mesgul olan bir kız ya ailesinden uzaktadır ya da sevgilisi vardır. Ben de bu durum da yok. Ailemle yaşıyorum, eve gec gitmekten nefret ederim onlar bişey demese dahi belli birsaatten sonra dışarda olmayı sevmiyorm, ee haliyle  kimse arayıp nerden kaldın falan demiyor :) Sevgili deseniz öyle bir durum söz konusu dahi olamaz ;) ayy çok uslu ve monotonum sanırım.. sakinlik bana göre..ama arada telefonum çalsın istiyorum, arasın birileri konuşayım,mesajlaşayım, ama sıkılıyorum elimde telefonla mesajlaşmak önceleri gibi hoş gelmiyor arkadaslarımın mesajlarına bile zor cevap atıyorum, onlar da alıştı bu duruma. ben yazmazsam onlar da yazmaz tabi ama benim canım telefonum çalsın ister. Aman ne yaman çelişki!




--------------------------------------------------------


güzel kelamı olan güzel insanları özlüyorum..

her namazdan sonra, gece uyumadan evvel hayırlı güzel insanlarla karşılaştırması için dua ediyorum..
çünkü ben kelamı güzel olan dostları özlüyorum
özlemekde haklı mıyım peki,içim yana yana özlüyorum ama
insan özlediği gibi Rabbinden utanır mı hiç? utanır işte..
kelamımdan anlamayanlara halimi anlatmak muhabbet etmek ne sıkıcı..
muhafazakar, mütevazi, kültürlü, kitap seven, tasaffuva aşık dilinden Allah lafzı eksik olmayan hayırlı insanlar koy ömrüme..
belki de telefonumun suskunlugu,ömrümün suskulugundan,eksikliğindendir........

23 Ekim 2013 Çarşamba

FİRARİ KIZIN DÖNÜŞÜ :))

selam canımm :))
1ayı gecti sanırım ben buralara uğramayalı.
okul başladı dersane başladı staj başladı hepsine birden koştururken dengeyi oturtamayıp buralardan uzak kaldım! çok özledim ayazacak şey coktu dur uyamadan sunu da yazayım desem de buralar odam ve yorganımla aşk yaşıyorum :) havalarda sogumaya baslamısken ve kafam bu kadar karısıkken yorganın altı kadar huzurlu yer yok bana :) bu demek değil ki bu kız yazmayı burayı özlemedi, özledim tabi güncecim ama tembelliğin gözü kör olsun :)


Virabismillah! Biraydır nerelerdeydim ne yaptım kimlerle tanıştım? benim dünyama uçmaya hazırmısın? 
blog hayatımın en uzun ve en fotoğraflı yazısını okumaya hazırmıyız? :)

   Okul

Üniversite hayatımın 5.yıl dönümü kutlu olsuuuuun :D Hayırla, huzurla, bol ilimle geçsin inşallah. herşey yine aynı be güncecim ilk gün zaten en gıcık oldugum gün olur , tanıdıgım sınıf tanıdıgım insanlar ama bu ilkgünleri sevemedim ben. Normalde selam vermeyip birbirinin yüzüne bakmayanlar bugün bir sevgi pıtırcıgına dönüşüyor,havada öpücükler yalayıp yutmalar uçusuyor :)) ahh hep böyle olsa birbirimize sarılıp öpsek ne hos olur.. ama yok o ilk güne özel ;)ünide rajon böyle! en yakın arkadaşlarımı hergün sarılıp öperim ama 
yakın arkadaş olmadıklarınla sadece ilk gün bide dönem sonu :)

ders çalışma hallerimden..
Dershane
5 yıl önceki ruhu halime dönememe sebebiyet veren dersane adı altındaki sisteme kaldıgım yerden devam ediyorum.. gücüme gidiyor güncecim, sen 5 yıl oku gel haydi kızlar dersaneye! sesbilgisini,sayıları, tek çiftler,en küçüklü sayılar...ömrümde kaç kere dinledim ve dinleyecegim? agzımı bozabilirim ama kusura bakmayın lütfen bok gibi bir düzen içindeyiz!aklı selim bir sekilde şu süreç bitsin ne olur önümdeki engeller kalksın.. istediğim meslegimi yapmak ve huzurlu bir yuva.. nasip et ya Rab,halim sana malumdur..
evet ne diyordum? dersane nutugumdan sonra gelelim dersane arkadaşlarıma. Her telden,her camiadan bölümden koca koca adam ve kızlardan oluşan bir sınıf düşün güncecim :) iyi güzel insanlarla tanıştım hala da tanısıyorum kantinde, sınıfta,lavaboda :) mütemadiyen birileriyle tanışıyorum ki bu bence dersanedeki en sevdiğim şey diyebilirim. Yeni insanlar tanımak keşfetmek dünyalarını dinlemek bana inanılmaz haz veriyor. Modumdaysam eger cok sıcakkanlı biriyimdir ama burda tahmin edemeyecegim kadar sıcakkanlı ve konuska oldugumu gördüm. Ben bile kendimden bu kadarını beklemezdim. sebebini bilmiyorum aslında belkş uzun zamandır yeni insanlar tanımadıgımdan belki de dersaneye olan fobimden :)) sebebi herne olursa olsun kendimi içten içe bu kadar canlı görmek beni çok mutlu etti.
Çok sıcakkanlı insanlar var aralarında.. aslında bir taraftan da çekiniyorum korkuyorum her tanıştığım kişiyle acaba sen ne getirceksin bana? üzecek misin? neyi öğretmek için ya da beni neyle imtihan etmek için gönderildim diye soruyorum kendime içten içe.. evet deli bir kızım ben.. Bana herhangi bir konuda ne hissediyorsun  diye sorsanız asla tek bişe söyleyemem. Herşey benim için iç içe gecmiş duygular ve düşünceler bütünüdür.. ahh neyse anlatabildim mi bilmiyorum güncecim kısacası birleşik ve karmaşık bir dünyam var benim..belki delilik bu, belki de zenginlik..nasıl bakarsanız efendim :)) buarada ne cok kendimi anlatıyorum ya onu farkettim!gizemli olmayı da severim ama çenem düştü buaralar :))
Dersanede çok arkadaşım oldu, hepsi de benden çok farklı hayatta ve kişilikte insanlar..daha ikinci gün başka bir yere oturdugumda bir kız gelsene buraya senden ayrı kaldık dedi ve hemen yer actı bana? sevdiler beni sanırım  :))) 

Staj

Gelelim staja :) Bu gördüğünüz ayy pardon, okudugunuz 23 yıllık küçük hanımefendi bir öğretmen adayı olup, fakülte yönetmeliklerinin gereğince stajına başlamış bulunuyor. Hayırlı uğurlu olsunnn :)) 
stajye oldugum okul trenle daha rahat ve hızlı gidebilecegim bir istikamette :) bu demek oluyor ki trenli filmlere bayıla ben çaktırmadan sürekli fotoğraf cekiyorum, çok hooşş yaa helle uzun hikaye filminden sonra bayılıyorum trenlere.. ne hoş,ne romantik,nostaljik bir havası var öyle :)) 
Mest olmuş bir şekilde dilimde dualarla 'bu yıl çalıkuşunu izliyorum ama seneye hayırlısıysa bana çalıkuşunu yaşamayı nasip et diyerek okulun bahçesinden içeri girdim. 



 biraz ürkek biraz meraklı bakışlarla izledim öğrencileri.. hepsi aynı gibi ama değil.. sonra çokkk gürültülü!kendi okulumdan çıkıp oraya gidince başım döndü bir an nereye düştüm ben dedim. Bizim okul çoook sessizmiş :)

nasıl hareketliler nasıl heyecanlılar dedim kızım yaşlandın sen şunlara bi baksana :) ama yoo onlarına yerinde olmayı istemezdim,yine o buhranlar(sanki suan çok farklı da..)üniversite telaşı falan ıyy..


 ''hoşgeldiniz abla (!) '' karşılamaları eşliğinde sınıfın en arka sıralarına gectim,gözlemledim öğretmeni ve öğrencileri.. arada meraklılarını bitmeyen sorularına cevap vermek baştanaşağı süzen bakışlar biraz garip geldi ama eglenceli yinede.. sınıf ne kadar büyülü.. yıllar sonra o tahta sıralara oturdum, kendimi hatırladım ilkokulumu lisemi,saflığımı :)) 



 staj gözlemlerinden... ( muhteşem (!)yazımla tanışın istedim  ;))
işte böyle güncecim ordan oraya oradan oraya koşturmakla geciyor.. mutluyum şikayetim yok elhamdülillah.. ama tüm korkum bütün çabalarımın boşa cıkması,okul bitnce evde oturmak!işte bunu istemiyorum psikolojik olarak bunun altında kalkacak güç yok bende..insan kendini bilmez mi bilir elbet..
Umutlarım var hayallerim var ama bi okadarda engellerim var.. olması gerekenler yok ardımda, bu konuda cok yalnız ve caresiz hissettiriliyorum ! bunları nasıl anlatcam buraya yazmalımıyım bilmiyorum ama dediğim tek şey ne olur 5 yıl önceki hali yaşatma allahım ömrümü kaderimi öyle bir ayarla ki nakış misali... dua edin bana :) benim gibi neşeli bir kızı böyle buhranlara sürükleyen utansın.. ;)

 buraya kadar sabırla okuyup anlayanları tebrik ederim :)sevgilerle :))




20 Eylül 2013 Cuma

OKUMA, YEME VE SÜRÜNME HALLERİ :))

''İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım..'' demiş Cemil Meriç.
ne zaman az okusam, kitaplardan uzaklaşsam boş işlere dalıp, düşünüp kendime acı çektiriyorum adeta. Bu nedenle kitap okuma hallerine ağırlık verme kararı alıyorum. Kitap okumak terapim,huzurum,başka dünyalara uçuşum.. 
Allah daha çok okumayı, okuduklarımızı hayra dönüştürmeyi hayırlı işlerimizde kullanmayı ve tabi ki ilk emir ''اقرا'' yı hakkıyla yerine getiren kulların eylesin bizi :) Aminn..
çay muhabbettir, iyi ki çay haram kılınmamış yoksa ne olurdu halimiz? :))
Debbie serisine başladım bu kitabı bu gece bitiririm, çok rahatlatıcı, kafanızı zorlamayan akıcı bir kitap :)okuyanın begeneni çok,ama dili fazla basit daha edebi kitaplardan hoşlanıyorum :) yine de güzel hakkını yemeyelim :) serinin diğer kitaplarını almadım almak isterim ama cok kitabım var..
yine kitap.. yine çay :)) ve portakallı cİn :)) 
bu deneme türünde bir kitap oldugu için romanlardaki gibi hızla okuyup gecmek istemiyorum.
Ali Ural kitabını ilmek ilmek işlemişken, görüntüsü incecik ama içeriği okyanus misali derinlere sürükleyen bu kitabı hızlıca okuyup bitirmek istemiyorum..sindire sindire okumak daha efdal..Hatta ezberleyebilsem ama unutkanlığımla zor biraz..



kitap okurum, çay içerim,kavunlu babol çiğnerim  o da yetmez kremimi sürerim arkadaş :)kendimle uğraşmayı severim, kremsiz, çaysız, kitapsız yaşayamam..

geriye dönüp yazılarımı okumayı seviyorum :)
yanında böğürtlenli pastayla, ilham gelip mutfaga uçmam neticesinde bu tabaktaki hanımefendi ortaya çıkmış oldu :) alışık değilim mutfakta olmaya bir tabak alıp doğruca bloga koştum bir akşamdan..
Okul açıldı, saatlerce dısardayım canım sıkılır derslere girerim, kafam çalışınca midem de onunla yarış ediyor :) Okuldan dönerken aburcuburlar depolanır :) hayır kilo almadım hatta bu hafta 2 kilo verdim :DD

Kırtasiye alışverişlerimi de hallettim, renkli defterler, kalemler silgi, post-it,uç ve ıslak mendil :)
Hatırlıyorum da küçükken daha cok sey alırdık ama 4 öğrencinin yıllardır okudugu bir ev düşünün..ufaktan bir kırtasiye ve kütüphane havasında..dosyalar, kalemler, yapıştırıcılar ayrı bir yerde zulalanmıştır daima :) o kadar zula varken pek bişey almadım ama renkli kalemlerim çok tatlı <3 

 Bu ikisiyle yapışık yaşamaya başladık, havalar soguyor nemlendirmek lazım elleri :)Rosense cok gliserinli sürdükten sonra beyaz zar gibi taneler soyuluyor elinizde ama nemlendirmesi güzel kokusu gül ee bi de hediye olunca bolca sürüp bitirmeye çalışıyorum. Isana'nın kremini Rossmandan almıstım fiyatına göre mükemmek bir krem, güneş koruyucu da var içinde.bu nedenle genelde dışarı cıkarken sürüyorum lekeli bir el istemiyorum yaşlanmaya karşı silahlarımdan bir kacı :) 

 Fotoğraflı yazı yazmakta ayrı zevkliymiş :) başlamamış okul derslerim ve dersanem şerefine bir günde 2 yazı yazarak huzurlarınızdan ayrılıyorum :) Yarın dersanem başlıyoor, yeni sınıf yeni insanlar, unuttugum matematik, geo, tarih,türkçe,vatandaşlık ve egitim bilimleri.. ahh dua edin güzel şeyler olsunnn :)

TATİLDEN FOTOLAR

Tatil fotoğraflarımı düzenledim nihayet :) ve işte karşınızdayımmm :)
Suretimin olmadıgı ordan burdan keserek düzenlemeye çalıştım çok güzel manzaralar yakaladım ama içinde ya ben ya da ailemden birileri de oldugu için onlara burda bakamıyoruz. hadi başlayalıımm..
 ahh şu kitaplar olmasaydı yollar biter miydi hiç? arabada kitap okuma hallerimden bu fotoğraf,biraz kitap biraz müzik dinleyerek nihayet geldik :)

Burda ise Abant gölünden bir kesit :) Aslında bu fotoğrafın altında kocaman bir aile sofrası vardı, kırptım nazar değmesin diye :) Abant çok büyük bir göl begendim ama gölcük daha güzel yolunuz düşerse ugrayın kesinlikle :) Abantta o kadar çok at ve fayton vardı ki hepsi birbirinden tatlıydı :) 


kırpılan fotoğraflardan biri daha :) sahile gittik demiştim ya işte karadenizin hırçın dalgaları eşliğinde gölgem :D 
İşte bu gördeğiniz balık uşagı benim hayatımda yedigim yegane balıktır :) Gördüğünüz tabldottan da anlaşılacagı üzere okulda yedik. derslerden dolayı saatlerimiz uymuyor yemekhaneyle ve koştur koştur gittiğimiz bir gün bize sadece çorba ve balık kalmıstı :/ ben almayım balık yemem dedim kızlar sen al yemezsen bize verirsin dediler. Ucundan tadına baktım agır bir kokusu olmayınca ee haliyle acız saatlerdir ders dinlemişiz yedim ben bunu :) Fotoğrafını da anneme göstermek için çektim, hayatta inanmazdı bana cok sasırdı :) keske adını öğrenseydim ne balığıydı bu uşak? bilen varsa yorumlara alalım :) zira b12 vitamin iğnelerimi vurunmadım :( ve herşeyi unutuyorum oacaga koydugum çayı, arkadaşlarımın söylediklerini,kardeşime söylediği seyi defalarca sormam..keske kötü anıları unutsam ya..

Neyse efendim şimdilik bu kadar :) Okuma halleri ve kırtasiye alışverişi konusuyla bir sonraki yazımda görüşürüzz :) :*

not: söylememe hacet var mı bilmem bu fotalar şahsıma ait olup külüstür telefonumun eseridir :) alanı yakarım!

16 Eylül 2013 Pazartesi

AYLAR SONRA..

okul başladı,arkadaşlarla istişare edip gittim , son sınıf olmamıza ragmen  hepsi de gelmiş,hani son sınıflar gelmezdi ama geliniyormus demek ki.. herkesi dinlenmiş gördüm ve çok özlemişim. İyi kötü 4 yılımız gecti beraber,birlikte büyüdük sayılır ve belki biraz da olgunlaştık.. sımsıkı sarıldım, sarılmaya çok ihtiyacım vardı bugünlerde.. en kızdıklarıma daha cok sarıldım, ben galiba kin tutan biri değilim,eger gönülden sevdiysem birini ne yaparsa yapsın sevgime, verdiğim değere saygım var benim..

bugün biraz daha olgunlaştım sanırım.. enn korktugum hatta hayal bile edemeyecegim bir sahne yaşadım.. izlediğim kore filmleri,bollywood bile halt etmiş.. film cekemem ama okudum kitaplardan pişip bir gün kitap yazarsam eğer, hayatın bu sahneleri en enteresan malzemem olacaktır..

nasıl anlatsam ki? arkadasım bir anda sordu çıkışta neyapcaksın? eve giderim başım ağrıyor dedim. sen Başakla yolun sol tarafında yürüyün ben bir arkadaşla 5 dk görüşcem yetişirim dedi ve uçtu yanımızdan ben anlamadım ''niye solundan gidin dedi bu çocuk? yoksa?? yok canım saçmalıyorum olmaz öyle' diye içsesimi bastırdım..okuldan cıktık yürüyoruz yavaşca okulun a kapısından çıktık, tatilden bu yılki olabilceklerden konuşuyoruz. ama yolun sağından gidiyoruz arkadaş niye öyle dedi anlamadık tabi,öylesine dedi diye ikimizde yolun solundan gidin uyarısını dinlemedik.Başak(gercek adı bu degil tabi ki) bir anda duraksadı..

Başak: !!! karşıya gecelim  mi?
ben: ne?  (önüme bakarak yürüsem bu şoku böyle derin yaşamazdım belkide..) mevzuyu anladım, ama 5 sn de ben neye ugradıgım şaşırdım sanki sırtımdan büyük bir kamyon çarpmıstı öyle acı ve cekim hissettim..bikaç saniye içinde bir daha bakmadım zaten gözüm karadı ama toparlanmalıydım. ben güçlü bir kızım :))) !
ben:tabi ki gecelim..

hızlı adımlarla bir anda kendimi yolun karşına gecerken o arabalara bırakmak istedim..cok aceleciydim, nasıl olur??? lanet olası arabalar geciyor ardı sıra, çığlık atmamak için sıktım kendimi ,zaten sırtımda inanılmaz bir agırlık ve cekim  vardı,beni 5saniyede nasılda  yormuştu..ne acınası.

nihayet karşıya gectik ve derin bir sessizlik.. hiç konusmak istemiyordum ama yaşadıgım şaşkınlık bana kalmalıydı paylaşmak istemedim beni anlamayan üstelik, bu hassas konu üstünde dalga gecenlere  neden üzüldüğümü göstereyim.. bazen içimizden bir volkan patlasa bile dışarda görünen sakin bir dağ olmalıydı.. evet bir dağ gibi güçlü, umursamaz olmalıydım.
konuyu değiştirdim alakasız bir soru sordum atmosfer değişsin diye.. hiç iyi rol oynayamıyorum konuyu değiştirmeye çalıştıgım o kadar belliydi ki.. üstelik karşıdan karşıya gecerken kanı çekilmiş bacaklarım sendelemişti ve başak sakin ol dedi.. yani sakin görünmeye çalışan dağ sanırım lavlarını sıçratmıştı..

ayrılmalıydım onlardan, insanların acıdıgı, anlayamadıgı biri olmak berbat bir duyguydu.. hava güzel ben yürümek istiyorum,arkadas gelir şimdi siz metroyla gidin dedim.. sarıldım arkadaşıma ayrıldık, yürüdüm yürüdüm ama mutlu değildim, bu kadar tepki vermek, ahh ne çok kızmışım ben.. boşuna sıkılmamışım bu şehirden..

telefonuma kulaklığı taktım ve yürüdüm..

15 Eylül 2013 Pazar

OKUL BAŞLIYOR STRESİ & HAYATIMI DEĞİŞTİREN KİTABI YAŞAMAMA SON 1 YIL KALA

Bazen çok şükürsüz buluyorum kendimi.. ben böyle düşünürken acaba Rabbim bana ne diyordur? 
Ben ona okul veriyorum, meslek edinmesine 1 yıl kala sabretmeyip şikayet ediyor  diyor mudur mesala.. :(

Allahım biliyorum çok az kaldı.. sadece 1 yıl..
5 yıllık bu bol entrikalı okulumda 4 yılı tamamladım kaldı 1 yıl..
Sabredersem seneye bu vakitler öğretmen kimliğimle bir okulda öğrencilerima kavuşabilirim..
neresi oldugunu bilmiyorum ama Anadoluda bi yer olması muhtemel, tercihim tabiki ailem yakın şehirler olmalı 
Mesela İstanbul olması cok cok yüksek bu yıl en cok oraya atama yapıldı..
Atanma ihtimalim diğer bölümlere göre cok yükseldi.. gecen yıla göre iki oranında kontenjan verildi yani şanslıyım diğer bölümlere nazaran..
Çalışırsam olur, babam desteklerse olur, babam bişey demezse de olur(bişey dememesi onaylamaktır)
iyi bi yer olursa olur, okul müdürleri işi ehline bırakırsa olur, ben hazır olursam olur
Ve daha önemlisi Rabbul Alemin ne derse o olur.. (O'na bağlamadan biten bir cümle ihanet gibi geliyor bana)

Şuan bunu dinliyorum.. hayatımı değiştiren kitaptaki Feride gibi canımı sıkan herşeyi bu şehirde bırakıp öğretmen kimliğime sığınmak istiyorum.. 
Ben Ankarayı çok seviyorum, ben insanları da çok seviyorum, ailemi hele babamı çok çokk..
Bazen herşey tam olmuyor ve o zaman ait olamama duygusu sarıyor beni sonra aklıma mesleğim geliyor her nekadar okul hayatım istediğim gibi geçmese de kıymetini anlıyorum bu vakitlerde..

Az kaldı, okul başlıyor 1 gün kaldı ve bu haftasonu kpss dersanesi başlıyor..şu yazımda bahsettiğim sözde dostlarla 1 yıl daha nasıl gecer, hayatımdan o nisan ayını atabilsem şimdi daha az canım yanar mıydı? Dostum oldugunu hissedip mutlu olur muydum? Hadi gel kahve içelim diye sürükler miydim? Eşarp muhabbetimiz kampüsteki kızları gizliden izleyip kaç tane güzel kız var diye konuşmalarımız.. Şimdi hiçbiri aynı değil, ben artık bişeyler yapalım diye sürüklemiycem,özgürsün :) napıcam bilmiyorum kırgınlığımı gizlemek istiyorum, vicdanı olan hatasını anlar değil mi? Ah sadece o olsa tasvip edebilcegim çok az insan var.. 4 yılın birikimi var herkesde ve dahası belki ben de kırmışımdır onları ama olsa bilirim hissederim. Kolay kolay kimseyle derin diyaloglara girmiyorum, nazekatimi koruyorum hatta kırgınlıgımı bile bu durumda kimi kırmış olabilirim bilmiyorum :) Düşündümde en sorunsuz gecen dönemim alttan dersim olup toparlamaya calıstıgım 2.sınıfın ilk dönemiydi. Bundan yola çıkarsak bu yıl ki yogunluk (yani: okul,staj,kpss,ales,yds) bana huzur olarak  dönebilir, yoksa son senenin vermiş oldugu mezun oluyoruz ne halt edecegiz psikolojisiyle birbirimizi daha mı cok yeriz bilinmez.. ama ilk secenek olsun...üzülmek istemiyorum..

sinemaya gitmek istiyorum, kahve içmeye gitmek istiyorum ama kimse yok..sıkılıyorum
bol bol film dizi izliyorum; ben biraz depresyona girdim galiba. Mezuniyet stresi mi okul mu bilmiyorum..
Coffee Prince izliyorum, dizilerde kitaplarda kafamı dağıtmaya çalışıyorum

ne cabuk bitti bu tatil..

Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını?
demiş"Şems-i Tebrizi"...

O nedenle çok mızırdanmaktan korkuyorum.. bana dua edin. 
Şu bir yıl hakkını vererek gecireyim, kalbim kırılmadan ve kalp kırmadan ;)
Ve hemen hayatımı değiştiren kitabı yaşayayım inşallah ;))



10 Eylül 2013 Salı

((: TATİL ANILARIM -1-


epeydir uzak kaldım buralardan ne okuyabildim sizi ne de yazabildim.
2 kuzenimi evlendirdik, yaşıtlarımı da birbir evlendiriyorum. Düğüne gitmwyi sevmeyen ben, bu yıl hiç gitmediğim kadar cok gider oldum malum jepsi çok yakınlarım tanıdıklarım :) mesele samimiyetteymiş yani, çok uzaktakilere kısacası herkesin düğününe gitmek istemiyormusum :)

ben bir çocuklu arkadasımı da evlendirdikten sonra bu işe bi dur demeli dedik ve bavulları hazırlayıp yola cıktık :) gencleri mutlu edelim yuvalarına ugurlayalım derken tatil güme gidiyordu :) kızların ve benim okul başlamadan kuzeybatı taraflarına doğru yola cıktık. Akraba ziyareti, deniz, sahil, göl, dağ gezisi, piknik derken gecirdiğim en güzel tatili yaşadım :D denizde ağzımı toparlayamadım kahkaha atmaktan, bol bol tuzlu su yuttum, vucüdumun 1 yıllık tuz ihtiyacını karşılamısımdır sanırım :D ama nasıl gülmeyim ki yüzme bilmiyorum ve dahası basım dönüyor dogru düzgün duramıyorum bide buna karadenizin hırçın dalgalarını da eklersek denizin ortasında kahkaha atmaktan devrilen bir kız hayal edin, evet işte o benim ;) 

deniz Rabbimizin en müthiş nimetlerindenmiş, bana terapi gibi geldi, kendime gülmeyi severim zaten, uzun süredir hiç gülmediğim kadar güldüm. Yalnız deniz cıkışı fena oldu sudayken farketmiyor insan ama çıkınca o rüzgar nasıl çarpıyor iliklerime kadar üşüdüm, üzerimi değiştirsem de nafile ısınmak ne mümkün.. hele o sivri taşlar ayaklarımı nasıl kesmiş :/ acemi olunca böyle oluyor, gittiğimiz yer sakin tenha olsun deyince biraz kayalıklı taşlı yer secmişiz, olsun göz zevkimizin bozulmasından iyidir :)

Çocukken bisiklete binmeyi çokk severdim. Bir gün neden benim bisikletim yok diye ağlamıstım sagolsun rahmetli dedem bir eskiciden freni tutmayan bir bisiklet almış alıp gelmiş. Ogün nasıl mutluyum nasıl, hala hiçbir hediye beni onun kadar mutlu edemez. Çocukken ne kolay mutlu olurmusuz meğer.. şimdi paslanmış ve freni tutmayan o bisikletimi bana verseler mutlu olur muyum dersiniz? :)) olurum olurum.. en deli marelarımı onunla yaşadım. ertesi sabah hemen denemek için çıkardım kömürlükten, evimizin hemen yanındaki dev ve çok eğimli yokuşun başına gectim. sonra kendimi paslı bisikletime bıraktım.... sonrasını hatırlamıyorum tabi :)) meger benim külüstürle feci bir kaza yapmısım. uyandıgımda heryanım sargılıydı eve getirmişler annem başımda bana çemkiriyor tabi :)) '' sen nasıl kızsın, o külüstürle yokustan aşagı inilir mi? oğlan cocugundan ne farkın var??'' devam eden çemkirikleri yesem de napim, delilik kanıma işlemiş bisiklet ise o külüstürle tutkum oldu :) tatilde baktım bizim uzaktan kuzenlerin bisikleti var içimdeki o yokuşları seven kız dürttü beni, ve kendimi bisikletin üztünde buldum :)))) İlk başta dengede bile duramadım, unutmusum ne sinir bozucu :( ben ki o külüstürle nereleri gezerdim... neyse vazgecmek yok! bir kac deneyle ve düşme tehlikesiyle de olsa sürdükçe acıldım ve hatırladım :) cocukken oldugu gibi olmasa da yine iyi sürebiliyormusum ve hala yokuslar en büyük favorim ;)) 

dalından incir, ahududu, domates,fındık yemek ne güzel.. oralardakiler ne şanslı..

bütün bu güzel tatilin ardından eve hasta döndüm su an da gribim malesef bir yanımda battaniyem, yanımda mendiller, bitki çayı ve elimde Küçük mucizeler dükkanıyla tatilimin son nebzelerini yaşıyorum bilog :/ :)
haftaya dersane,okul, staj üçlüsüyle üniversite hayatımın son yılına başlıyorum.. neyse bütün yıl konuscaz zaten bunları şimdilik güzel tatilimi yeniden anımsayıp, mutlu olmak istiyorum :) en cok da bisiklet üstünde yokuş başındaki deli kızı ;))

görüşürüüüz ;))))

NOT: Çektiğim fotoğrafları düzenleyip 2.bir yazıyla çok yakında yine buralardayım :*

5 Eylül 2013 Perşembe

DOST KAZIĞI

Kırgınlığını anlamasın diye cümlelerine dikkat edersin peki ya  yüz ifadeni, bakışlarını ne yapacaksın? 

Rol yapmak oldugum gibi olamamak en nefret ettiğim şeydir.. Dilediğim gibi davranamadım zaman sayılıdır ama buna ragmen kesinlikle bana göre degil.. gönlümdeki neyse dilimde de amelimde de o vardır.. ama şimdi öyle bir ateş düştü ki içime gönlümü kıranlara bunu izah etmeye kelime yok..

büyüdüm bu yıl.. hiç olmaz dediğim beni üzmez dediğim insan Ebubekir misali sadık dostum dediği dostunun gönlünü nasıl kıyar gecermiş bunu da gördüm. mesele benim fıtratıma öyle uzakki dilime alasım yok lakin ben demedikçe de derdimi nasıl anlasın?hiç farkında bile değil, farkettir allahım kırgınlımı koy kalbine diye dua ediyorum.. farketmediği yetmezmiş gibi aylardı arayıp sormadıgım için tribin alasını atıyor utanmadan.. Evet aramadım sormadım ne seni ne de diğerlerini çünkü kontör yüklemedim tatil boyunca smsim olmadı, olsa da büyük çogunlugu çöpe gidiyordu çünkü artık ergenler gibi mesajlaşmayı sevmiyorum ve daha önemlisi kafa dinledim :) ben aramayınca aramayanlar için neden ayda en az 20tlmi harcayayım zaten tatilde hep ailemleyim acil bir iş olsa onlardan ulaşabilirim.  

bazen sarılmak en büyük nimetmiş, tuttugun eli bırakmamak sadık olabilmek.. her kim olursa olsun asla ihanet etmemek en büyük erdemmiş.. sen şimdi meşgulsün ya hani anlamazsın beni..evde ordan oraya zıplayan kız senin nazarında şakayı bile anlamaz çünkü sen utanmadan cok hassas bir mevzuda şaka(!)yaptın hem de 1 yıl,365gün,8760 saat...

bunları yazarken cekiniyorum insanların içini karartan bir kız değilde umut aşılayan mutlu eden biri olmak istiyorum ama sorun şu ki mutluyken klavyede olamayı tercih etmiyorum ben..

şimdi ne yapmalıyım bilmiyorum okulun acılmasına 11gün var,5.kez başlagıca doğru giderken yine ne bekliyor beni ve dahası gönlümü kıran yakın oldugum kişilere tavrım ne olacak.. en büyük hata beni tanımayan ve asla yakınım olmayı haketmeyenlere güvenmemmiş.. 

Allahım ne olur bana gercekten coook sevdiğin, doğru yolda olan, insan degerini bile hayırlı salih kullarını cıkar karsıma.. senin dostlarını dost eyle bana.. AMİN

19 Ağustos 2013 Pazartesi

ORTAYA KARIŞIK :)) VOL1

***Külüstür demeye dilim varmaz şükretmesini bilmek lazım ama orta halli bir telefonum var. Beni ilk gördüğü andan beri beni görünce donup kaldı. Ben olsam ben de donardım :) kim dayanabilir şu kızcede ki cazibeye bilog söyler misin? :) 2bucuk yıldır beraberliğimiz donarak tutlarak devam etmekte aman nazar değmesin. Ama onunla canımı en cok sıkan şey biloglarınıza yorum bırakamıyorum.. yorum yazmam için laptaptan girmem gerek onu da su aralar sadece dizi film için acıyorum ve kuzenlerin düğün telaşı derken vakit kalmıyor.. Yorum yazamıyorum demek izlediğim bilogları okumadıgım anlamına gelmiyor.. Hiç telefondan bire giremesem bile gece uyumadan önce tek tek bakıyorum kendimce fikir yürütüyorum ama tabi çogu kez bu fikirlerimi sizinle paylaşamıyorum.. çok sevdiklerim daha cok yazsa keşke.. ve artık yazmayı bırakanları ise burdan yolasım var!

***Kitap okumadıgım için mutsuz oluyorum. Ne zaman mutsuz olsam kitap okumadın ondan diyorum.. terapim, kafa dagıtıcım, huzurum, farklı dünyalara uçusum o! ama şu sıralar okuyamıyorum peki sonra 1 ay sonra okul kpss dersanesiyle nasıl okuciim bilog?huff

**** instagramda çok güzel ,becerikli, fıstık gibi hatunlar var :)) Allah kadınları ayrı bir güzel yaratmıs, burdan hepinize maşallah diyorum, olurdabir gün ayfonum olursa size nasıl beceriksiz olunur, bir kızın binbir çirkin hallerini göstermek isterdim  :))

***Çeyiz ne demekmiş gördüm ki ne gördüm. Yarabbi incik cıncık bir ton göz nuru yazmalar havlular pikeler örtüleri ütülemek nedir bilir misin bilog? Heleki onları çeyiz odasınını duvarına tektek iğneleyip '' ayse kız şöyle mi sersek böyle mi diyen sanki uzay mekiği inşa edercesine odanın dört bir yanına 8 kadınla nasıl çeyiz serilir bilir misin? :)) tamam tamam gıcıklık etmeyim cok eglenceli, renkli ama inanılmaz yorucu bir gündü. 100 tane yemeni ütüledim sanırım ütü görmek istemiyorummm. Keske fotoğraflarını koyabilse buraya ama benim olmayan birseyi izinsiz koyamam, bilog desem ögrenirler falan uff bu renk cümbüşünden bilogum mahsum kaldı..

*** Önceki gün o çeyizler kaldırılıp paketlendi..sermek kadar bu da ayrıntılı bir sürecti bir ara koli, tabak çanak içinde kendimi kaybettim ama en cok işin bu kısmı biraz hüzünlü, kız tarafı olmak zor, oğlan tarafı hep eglencesinde ama kız vermek başka..

***Gelin hanımın pıtırcık kuzeni olarak cici, sade elbise arayışım Tuğba-Venn'in katkılarıyla huzurla sonlanmıstır. ''flash tv şarkıcılarının tesettürlü halleri'' isimli komposizyonu yansıtmayacagım için teşekkürler Tuğba :))

***Takı parasına acıyan bir ben miyim acep? Şallarım 20tl genelde ama bir kolye alayım desen 25ten aşagı yok. Şal alır başını kaparsın cok sık kullanırsın esarba şala giden paraya acımam pek ama takı öyle değil. Takı takmayı cok severim, seyretmesi bile güzel :) ama ben almayım hediye olsun hep :) ahh ahh :))

***Ben kilo aldım ahalii derken ayaklarım nasıl 2 numara küçülmüşnasıl olmuş anlamadım :) Neredeyse palet kıvamındaki ayaklarım vardı benim ama boyuma göre normal aslında. 39ken 37 giyiyorum.. ama sıkı oluorum rahatıma düşkünüm sanırım artık 38oldum.Bana bişeyler oluyor valla hiç ömrümde görmediğim kadar kilo aldım :/ 4kilo birden :( ;( buraya hertülü zırlama efekti koyma hakkım var bence hakettim ;( :( ama ne hikmetse ayaklarım küçüldü ayakkabılarım bol geliyor, yürürken ayagımdan fırlayacaklar diye panik oluyorum.bu durum iyi mi kötü mü bilemedim :)

***dc gelen derslerine büte giren şaşkın olarak tarihe gecmekle kalmadım ortalamam tavan yaptı maşallah tebrik ediyorum kendimi :) 4 yıllık üniversite hayatımın en başarılı dönemiydi darısı kalan son bir seneme ve sonrasında beni bekleyen uzun yada kısacık hayatıma :)

***bilogum, sizi ,yazmayı ,kırmızı yazılı 1 yorum denetlenmeyi bekliyor yazısını görmeyi çoooook özledim..

EVLİLİK PEŞİNDE KOŞAN TAVŞANLAR VE NAZLANAN KAPLUMBAĞANIN HİKAYESİ


          Aynaya baktıgımda pembe etek, dantel çorabımla  hiç de yaşımda görmüyorum kendimi.. Aslında minyon diye tabir ettiğimiz bir kız da değilim ama gelin görün ki ufacık bir kız var hala içimde..

       Bu yaz evlenen, nişanlanan, sözlenen arkadaşlarımı inanın sayamadım. En marjinal takılandan ,en gelenekçisine herkes nasıl bu kadar hazır ve emin..Allah hepsini mesut etsin,cesaretlerinden dolayı kutluyorum bir ömür mutlu mesut yaşasınlar diliyorum :) Normalde bu durumlarda kızlar birbirini kıskanırmıs. En son ilkokuldan arkadaşlarımla görüştüm aman yarabbim siz de mi demeden edemedim.. ''Biz kariyer yapcaz evlenmede neymiş'' diyen taa ilkokuldan beri tanıdıgım kızlar şimdi uygun biri çıksa da evlensek diyor.Bunların biri doktor diğeri avukat birinin okulu bitmedi diğeri sınavlarla cebelleşiyor yani demem o ki daha iş güç yok meydanda, daha yapılcak seyler var falan filan..

Herkes böyle patır patır evlenirken, evlenemeyenlerde ay sıram ne zaman gelecek diye sızlanırken benim kendimi aynada  küçük bir kız olarak görmem normal mi bilog?

Ya da ben daha kendi çayımı getirirken,annemin bardagını getirirken elim titrerken bu sevgili yaşıtlarım nasıl olurda bir ev dolusu misafirine  kız isteme kahvelerini dagıtır, elinde mi titremez mübarek? :) çok mu beceriksizim yoksa siz kısmetli, nasipli, hamarat ve hızlı mısınız? kafamda deli sorular.. 

Bu soruları evde dolanıp dolanıp yatagımda ikindi vakti sızmamla alakası var mıdır? Peki ya gördüğüm rüya? Allahım hayırlara vesile olsun..kimsin ey kumral? ben hazır olmadan sakın gelme! tabi üstüne kahve dökülmesini istemiyorsan :) pembe etekli kıza yüzük yakışır mı hahah :) 

dalga gecmiyorum valla! sadece her gittiğim ortamda nasıl onlar öyleyken ben daha bukadar uzagım hangisi dogru çözemedim.. belki doğru insan olursa elbet güzeldir ama o 'dogru insan' tanımının altı her giden gün çogalıyor demiş olayım.. endişelerim çok... hiç evlenmem diyenlerin çarşaf çarşaf gelin resimlerine bakıyorum, nerde kaldı feministliğin, lisede yandıgın aşkın(!)? ben miyim tuhaf olan siz mi? ya ben cok agırdan geliyorum ya siz cok hızlı..

Aman neyse ne işte :) Herkes dilediğini yaşar Allah nasip ederse. Dilerim çook mutlu olun, Rabbim utandırmasın, ve hemen bebek istiyorum teyze olmak hiç de endişelencek bişey değil nasıl olsa :D 


Sizce nedir bu işin aslı? 
                                      aydınlatılmayı bekleyen bir şaşkın ;) :*

30 Temmuz 2013 Salı

İZLEDİĞİM DİZİLER: A gentleman's dignity & 49Days

Tatilde en cok yaptıgım şey dizi film izleyip evde bütün gün pijamalarla yuvarlanmak :) rahatıma düşkünüm ben, evde olayım ferah ferah istediğimi yapayım ohh miss :) gezmeyi de severim ama her gün hergün dısarda olmak bana göre değil :)

neyse efenim gelelim konumuza.. ben deli gibi dizi film izliyorum :) dizi olursa koreden filmler ise genelde hindistandan :) sanırım azıcık daha doguda doğmalıymısım ben :)

tatilde izlediğim dizilerden ilki: A Gentleman's Dignity :) Tek kelimeyle bayıldıgım müthiş bir dizi günde 4 bölüm bile izledim ama uzun süre oturmaktan biyerlerim acıdı ki öyle bıraktım düşünün nasıl içine alan bir hikayesi var :) Kore dizilerini kızlar izliyor genelde ama bu dizi bence erkeklere de hitap ediyor :) Ne de olsa 4 erkek arkadaş var için içinde ve arkadaslıklarını çook kıskandım.. benim hiç öyle arkadasım olmadı sanırım onların dostlugu bambaska. Dizi deseniz çook romantik komik ve tatlı ^-^ bunu izlemeden ölmeyin! Nabrut  bu yazınında diziyi 2 seri halinde okadar güzel anlatmıs ki, onun kadar güzel gifler,videolar notlarla anlatamam sanırım, güzel detaylar için derhal onun bloguna ışınlanalım buradan..

İkinci dizim ise: 49 Days
Fantastik,romantik,dram hepsi birarada :) basbaska bir dünyalara ucuruyor izlerken, biraz kafa karıstırıcı hayatı kaderi ve garip ölüm sonrası anlayısıyla ilginç ama güzel bir hikaye :) en az gentleman kadar cok sevilen bir diziymiş izleyenlerin genel kanısı böyle ki ben katılıyorum. öğrendiğim düşünmeme sebep olan pek cok nokta oldu bu dizi sayesinde.. Aslında güzel gördüklerimiz bizi yanıltabilir hayatı daha iyi tahlil ederek yaşamalı.. Şayet ömrümüzün üzülmeye, ihtiras ve nefret dolu anları yaşamaya yetemeyecek kadar azsa bırakalım herkes dogrusunda yaşasın, huzurla ve bizi gerçekten sevebilen 3 gözyaşını elde edebilir miyiz peki? ya ölüm gercekten bitiş, ayrılık mıdır? çok begendiğim.. bakalım sıradaki dizim ne olacak?
 Daha anlatmak istediğim filmler var :) onları da sonraki yazıda konusalım :)


28 Temmuz 2013 Pazar

BEDEN BENİM, TERCİH BENİM!

Tam yirmi üç buçuk :) yaşındayım. o cümlenin ortasındaki gülücük neler ima ediyor bir bilsen bilogum.. 
Benle aynı yaşıt kuzenim var sadece ben ondan 5ay büyüğüm.
Ben tesettürlü, o ise açık olmayı tercih etti..
Kuzen dedim ya basbayagı akrabayız ama aile tarzımız, yetiştirilme şeklimiz bir değil
o biraz daha rahattı her istediği hemen yapılan şımarık bir cocuk olarak büyüdü ben ise 3 kız ablası olarak her zaman sen büyük sen ablasın denilerek içinde deli dolu, yaramaz ama ergenlikle beraber bir anda olgunlasan bir kız oldum..
Sonra yıllar geçti.... büyüdük büyüdük büyüdük.. İkimzide 23 yaşındayız..ama hala çok farklıyız..
Farklı olmak kötü değil, anlatmak istediğim konu farklılıklara, tercihlere saygı duymak insanların fiziksel hallerine saygı duyabilme olgunlugu..
aramızda gecen bir muhabbet kuble paylaşayım daha net olur hersey.Bu mevzu 8ay önce gercekleşmisti

n:ben
k:kuzen

 k: ben senle aynı yaştayım ama bak başım açık
n: hmm olabilir sen de geçmişte tesettürlü olmayı tercih ettin sonra hazır degildin vazgectin, inşallah hazır oldugunda yine tesettürlü olursun gecmişe takılıp kızma kendine
k: yoo niye kızayım senle aynı yastayım ama 18lik gibiyim maşallah!
n: !!!........

şimdi ben bu kuzene ne desem boş. güya aynı yaştayız ama karşımda yaşıtım değil de 10 yasında bir çocuk varmıs gibi hissediyorum onunla konusurken.. Kırıldım elbet her nekadar o senin gibi değil, daha basit düşünüyor kırabiliyor takma desem de acıkca kırıldım! diğer bir teyzeme anlattıgımda o da çok kızdı ki normalde benim o teyzem görebilceginiz en sakin kadındır çok pozitiftir maşşallah ama sıkıldım ve durumu onunla paylaştım. 

Ben başkalarının tercihlerine kılık kıyafetine kilosuna boyuna takılmazken karsımda böyle dalkavukluk edenlere hala kendini bırakın 18liği, 8 olamayan zihniyetteki insanlar gercekten enerji sömürücü.. şimdi karsılık versem diyecek  tonlarca seyim var. ama empati kurup kıyamıyorum ona.. yaşadıkları kolay değildi zamanında hiç bir kız yaşamak istemez yola çıktıgımız kişileri bilemeyiz, o kendini de ailesini de cok üzdü. 

Kısacası  eger canını yakmak istesem tonlarca sey var diyecek ama kaç yıl gecti o konuyu 1 kez dahi açmadım açamam, günahtır, gönül kırılır.. Sorun bu ya zaten kırmaya kıyamadıklarımız kıyıyor..
Onun vurgulamak istediği şey benim tesettürlü olmam sebebiyle ondan yaşlı göstermem. Bunu zaten her kapalı kız bilir, tesettür elbette daha olgun yasımızdan büyük gösteriyor nasıl giyinirsen giyin.. onun bürüdüğü bir hava asla acıkken oldugum gibi toy göstermiyor beni.. bir ben degil bir cok tesettürlü arkadasımda da bunu gözlemledim.

gönül kırmak istedikten sonra söylenecek cok var yazının özü bu zaten. Mesala ben ona hiç diyor muyum 18lik kızın saclarının üçte biri beyazlar mı hiç diye? :) demiyorum çünkü luzum yok ilgilenmiyorum..

 Evet haklısın kuzencim ben senden olgun görünebilirim, ama sende yasadıkların itibariyle asla 18lik degilsin..olgunum gösteriyorum diye tercihlerimden vazgececek değilim :) güzel bakan güzel görür, örtümün altındaki o yaramaz afacan kızı görmek isteyen yine görür :))

Evet ramazan diye kilo aldım (her yıl oldugu gibi) :( ve tesettürlüyüm diye olgun görünebilirim ama ne demiş çagdaş ablalar beden benim tercih benim! :))

SOS! DİVİTIRIM YAŞAYACAK MI?

Selaaam :) nerelerde bu kız okul yok iş yok bu kız nerelerde? 
Malumunuz mübarek aydayız, elhamdülillah umarım hakkıyla gecirebilenlerden olmusuzdur hepimiz, hepimiz en birinci en güzel cennet köşklerinden yerlerimizi yapmısızdır (inşAllah) 

Ramazan iyi güzel, kavustuk ama bende hep bir endişe var.. hakkını verebiliyor muyum? 
Yiyip içerek uyanabilen bir beynim var benim yoksa uyumaya devam ediyorum. ne kadar uykumu alarak uyansam da uyanır uyanmaz ya tatlı işey yemeliyim ya da sıcak bir çay kahve içeyim ki ayılayım. Ama bu ayda namümkün :( sürekli bir uyku hali, mayısık mayışık dolanıyorum evde :)) kah salonda kah odam, olmadı balkonun hatrı kalmasın deyip laptapla taşınıyorum dizilerimi filmlerimi izliyorum
.. günlerim böyle bir gözü kapalı halde mayışık mayışık geciyor.. geceleri uyuyamama son raddeye ulastı bende, sahurda da uyuyamıyorum ve sahur sonrasında da.. uyuyabilmek adına kitap okuyorum, hayal kuruyorum, 1sn sonrasını bilemediğim şu alemde bi de utanmadan bir ton hayal kurup senaryo yazıyorum.. uykusuzluk çarptı beni...nasıl tedavi olurum nasıl düzelir bilmiyorum.. allahım şifa ver, çünkü yoruluyorum bir cokk uyuyup ertesi gün 1 2 saatlik uykuyla durmak hiç de akıl işi değil.. uyansam bişey yiyemediğim için ayılamıyorum.. ayyy bu muhabbet sıktı beni ben size nelerden bahsedicektim içim bayıldı ayılana gazoz bayılana limon muydu uff neyse :)

sorun şu ki benim bir twitter hesabım var blogdaki nikim adına. bu hesabım askıya alınmıs bu nedemek acep? şu teknolojiyi tam olarak bi çözemedim ya..ne oldu hesabım patladı mı şimdi? ne benim takip ettiklerim ne de takipçilerim görünüyor :/ :( bir el atın dostlarım dıvıtırımın neyi var yaşıcak mı?

20 Temmuz 2013 Cumartesi

MALCOLM X







Malcolm X,

Hapishanede saat 10 olup da ışıklar kapanınca, hapishane bahçesindeki dev projektörlerden birinin ışığının vurduğu hücresinin soğuk köşesine gidip duvara yaslanarak gece yarılarına kadar kitap okurmuş.Ne zaman ki bir gardiyanın ayak seslerini duyarsa hemen yatağına girip uyuma numarası yapar, sonra o koşeye tekrar gidermiş kızıl oğlan. ve bunları anlattıktan sonra ekliyor; 'insanlar bir adamın bütün hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller'

hac dönüşü yaptığı konuşma için: tıklayın

                                      ****************

***Amerika, İslam'ı anlamaya muhtaç. Çünkü bu din, ırk sorununu söküp atan dindir.

***İnsanlar bir adamın bütün hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller.


***Bir müslüman olarak yeryüzünden allahın huzurunda secde etmeyen tek fert kalmayıncaya kadar islamın hakim kılınması yolunda kendimi görevli hissediyorum.

***Müslümanlara göre; fazla dünyeviyim; diğerlerine göre; fazla dindarım. Militanlara göre, fazla ılımlıyım; ılımlılara göre, fazla militanım.
                                **********
Malcolm X, kitleleri peşinden koşturan, siyah beyaz ırkçılığına karşı mücadele vermiş ve Amerikaya İslamiyeti tanıtan biyografisini her okudugumda hayran oldugum Amerikalı müslüman bir siyaset adamıdır. .. Dünya hayatında keşke onunla tanışabilseydim, ama kısmet olmadı.. Ben ne yazık ki çok geç tanıdım onu,sözlerini bir çok yerde okusam bile şahsiyetini neler yaptıgını tam olarak bilmezdim.. Bir gün bir dostun bana kitap ayracı hediye etti ve üzerinde bir sözü yazılıydı.
- Onun kim oldugunu biliyorsun değil mi? dedi tam bilmiyordum ve bilmiyorum demeye utandım :( eve gelince hakkında hemen bir araştırma yapıp nasıl böylesine mühim zatı bilmiyordum, çok kınadım kendimi.. neyse ki öğrenmek için asla geç değil.. O kitap ayracını veren de bana Malcolm'u hatırlatır, hayatıyla duruşuyla,Allah ondan razı olsun..






18 Temmuz 2013 Perşembe

BİR KARAR VERDİM BİLOG!

Bir karar verdim bilog! Bundan sonra buraya sadece üzgün oldugumda yazmıcam , iyiyken mutluyken de gelcem sana :) dostluk arkadaslık öyle değil midir zaten? Ama ben cok sıktım seni biliyorum, Artık senle hep sıkıntılı şeylerden konusmak istemiyorum,ben yahudi değilim, ee sen de ağlama duvarı degilsin :) O zaman müslümana yakışır  olalım, ümitle korku arasında ki  sevinçlerimi fikirlerimi yazayım sana, ne dersin? :)

verdiğim tek karar bu değil,eylül ayıyla beraber önümde önemli dönemler benim bekliyor.İşte bunu için yolunda gitmeyen kendimde hoşlanmadıgım şeylere biraz çeki düzen verip nasıl daha iyi biri olurum bunu arıycam. Aklımda bi sürü plan var..umarım uygulayabilirim.. Kimseye söylemediğim şeyleri hayata gecirme vakti geldi tamam biliyorum merak ettin bu deli kız ne diyor anlamamıs olabilirsin, du bi anlatıcam heyecanlanma  :)

Kitap
* Tanrı Daima Tebdili Kıyafet Gezer'in ortalarındayken dayanamayıp sana yazmıstım hatırlarsan. Dönüp bakmıcam bile cok vakit oldu ama bu öyle basit bir olay örgüsü değil o nedenle sindirerek okuyorum ve cok sey öğrendim az kaldı bitecek! :)

*Posta Kutusundaki Mızıka-Ali Ural: bu kitabı da uyumadan önce okuyorum. Deneme türünde ve okadar güzel bir anlatımı varki! Anladım ben deneme türündeki kitapları cok seviyormusum, ya da bu yazarın kalemi öyle bilmiyorum ama kesinlikle coook güzel alın okuyun ve en sevdiklerinize hediye edin :) bu iki kitabı bitirince sırada
*Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz-Dr.Reşit Haylamaz(2cilt siyer)
*Blogumun adını alan Nilin Melikesi-Sibel Eraslan
*Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini
*Bin Muhteşem Güneş-Khaled Hosseını
*Küçük Mucizeler Dükkanı- Debbie
*Ruhun Deşifresi-Mehmet Ali Bulut
*Paulo Coelho-Simyacı
*Doğu'nun Kızı- Benazır Bhutto
*Nazan Bekiroğlu-Nar Ağacı
huh! bu listenin daha 3 katı kadar var sanırım ama şimdilik sıraki kitaplarım olarak sizi sectim bebeklerim :))

Diksiyon
Ben öğretmen adayıyım,toplum içinde rahat ve dogru konusmam gerek. Ama kendimi beğenmiyorum,hoşlanmadıgım noktalar var, mesela bazı kelimeler net cıkmıyor bende konusma esnasında, sadece işim için değil günlük hayattada en güzel şekilde konusmak istiyorum ve etkileyici :)) stajımda var bu sene gencecik delükanlıları konuşmamla etkileyip ergen psikolojilerini alt etme planım var!:D ahaha yok canım, cok uslu bir kızım en cici halimle gidip uslu uslu öğretmencilik oynucam! huff  ya onlar beni oynatırsa? anam şimdiki ergenler bi ayrı neyse konudan sapıyoruz :) Evet diksiyon şart, herkes bu konuya dikkat etmeli güzel konusan kelimelri net söyleyen etkileyici konusan birini kim sevmez? Hitabet iletişimin temeli bozuk olan iletişimi diksiyonla düzelticim :) ve tabiki yukarıda yazdıgım o kitap var ya iletşim konusunda harika!onda da kopya cekcem. Ay 2 saattir diksiyon diyorum da nerden alcam ben bu kursu? İnternet üzerinden arştırcam videolar bile yeter bence, illa kurs olcak değil.

Kuran-ı Kerim 
Kitap kategorisine yazabilirdim ama ayrı tutmak istedim, çünkü direk okuyup gecme şeklinde değil de üzerinde bizzat çalışmak istiyorum,evimizde tefsir yok sanırım ama meal var sonra ben biraz cevircem kendi çapımda, özellikle sık sık okudugumuz sureleri. Anlamını bilmek istiyorum ve bulundugum seviyeyi düşünürsek bu benim üstüme farz..

Mesleki Okumalar
hmm bunu nasıl anlatsam ki şimdi.. çok okumam lazım analiiz ederek huf söylemicem sana bunu :D

Mutlu Ol-Pozitif Düşün
Aslından her şeyin başı gitgide aksi yaşlı bir ruha bürünmem! ::D gülmeyin yaa! :)) Bazen 23 yaşında oldugumu unutuyorum. 5 cocuk doğurmus allah korusun kocası ayyaş, kaynana dırdırı ceken 40 yaşında bir gelinim sanki!!! oha yaa yazıkki bana :/ oysa ben 23 yasında, bekar, üniversite son sınıf öğrencisi bir kızım. Nerden geliyor bu depresif haller yok efendim melankolizm. Aklını başına al kızım dedim kendime.. Ama şunu bilmelisin bilog: ben durduk yere hayıflanan biri değilim, sorumluluk duygularım ve insanlara olan duyarlıgıgım fazlasıyla gelişmiş. Bir başkasının misal kendi kardesim güle oynaya olayı hiç takmazken ben iç dünyamda neden ama'larla başlayan iç çığlıklarımda boğuluyorum. Düşünmek, duyarlı olmak cok güzel bişey insanı büyütür, olgunlastırır ama çözüm bulunamıyorsa o kadar düşünmenin manası yok bence. Şimdi ben böyle diyorum ama fırıl fırıl çalışan beynim  durur mu hiç? yine calış sevgili beyin, ama pozitif yönlere odaklanarak,tamam? ;)

Film-Dizi
Dizi olarak kore muhtesem en iyilerden bikac tane daha izlemeliyim. Şimdiye kadar:
Playfull Kiss, Protect The Boss,Secret Garden ve bu bitirdiğim A gentleman's Dignity'i izledim :) Bu yolda en büyük takipcim tabiki blog aleminin kore sevdalısı canım; Nabrut :) Blogundan kopya cekicem, bakalım sıradaki hangisi olsaa?Önerilere acığım :)

Film;çok fazla film seyretmedim özellikler korku filmlerinden hiç hoşlanmıyorum, en sevdigim ise hint filmleri.Doğu filmleri konusunda Hayal otobüsü Meral'in Bloguna ışınlamayı düşünüyorum.  Ayrıca Ölmeden önce izlemem gereken film, ya da en iyi 20 film diye google amcama sorarsam tamamdır :) En son gecen aksam ''Umudunu Kaybetme'' diye bir film izledim, yenilenmekte olan bana nasıl iyi geldi bilemezsin çok güzeldi, bu tür filmleri seviyorum. Kore dizilerini her izlediğimde hissettiğim son derece şirin, cici ayrıntıları ve aşka olan düşkünlükleriyken hint filmlerinde samimiyetlerini hissetmeyi seviyorum.

huff çok dagınık yazı oldu sanki davulca amca balkonum altından davulunu gümletmese daha iyi yazabilirdim! yoo yoo ne demiştik yeni kararlar aldık sakin sakin.. pozitif olcam, ve eger birgün bok kuyusuna bile düşsem kendimi mutlu edecek şeyleri bulmalıyım :))
 Umarım bunları gercekleştirebilirim..