31 Aralık 2012 Pazartesi

NE YENİ YAŞ NE YENİ YIL MİLADIMI BEKLİYORUM SADECE :)

Önceki gün doğum günümdü bugün ise yeni yıl, bunların hiçbiri benim miladım olmadı. Rakamların değişmesinden öteye gitmedi. Tabi büyümek gibi okul gibi olağan durumları kastetmiyorum.Benim miladım ayrıntıda bi yerde o nedenle beklemek düşüyor sadece ;)

Bi halt oldugu yok yani kıcınızı yırtana kadar bagırmanın yok 2013 olduk 23 yasa merhaba falan bi halt oldugu yok.
Değişim istiyorum, başlangıc istiyorum, daimi olanı görmek istiyorum, yenilenmek istiyorum, bir çok güzelliklere vesile arıyorum yani :) Aklımdakileri şu şu deyip yazamam duygularımı  blogda kimse tanımasa bile diyemem öyle acık acık! Şunu diyebilirim ki ben çok mutlu olmak istiyorum! 23 Yasımdayım artık ve pek bişey yasadıgımı düşünmüyorum, ipe sapa gelmez hikayelerim var elbet ama ben artık masal yaşamak istiyorum. Anlatabiliyor muyum blog? Bunu adına ne denirse densin.

 Herzamandan daha çok dua ediyorum; yaşat artık göster o günleri diyorum.. Sonra çok sevmek istiyorum ve sevilmek.. Para kazandıgım işimi yapabildiğim kendi evimde mutfagımda olmak istiyorum, bu sene bilmiyorum neler olcak bende ama seneye miladım olacak. Biliyorum bu yıl, beni bekleyen miladın ön hazırlıgı mahiyetinde beni bekliyor. Korkuyorum aslında bişeyler değişecek ve ben ne tepki vercem bilmiyorum. Dedim ya rakamara baksak kocaman 23 yaşında 1.70 boylarında bir kızım ben ama hiç bişey yaşamadım bilmiyorum sanki.. Yaşadıkca unutuyormuyum tecrübelerimi, yoksa hatırlamaya değmez oldukları için mi bilmiyorum bilemiyorum.. 

Herşeyden önce artık çocuk olmadıgımı biliyorum ve sadece hayırlısını ver Rabbim ve sakın bırakma ellerimi..
Güzel niyetlerimin setre edilmemiş ,söylenmemiş eksik cümlelerimi sen biliyorsun..  Ben sana sadece dua ediyorum ... 

23 Aralık 2012 Pazar

TERAZİMDİR KOLLARIMI AĞRITAN YOKSA PEHLİVAN GİBİ KIZIM! :)

Şu dengeyi bir tutturabilsem belki de tamam olacaktı herşey..
Denge için bir sebep midir beklediğim yoksa büyümek mi
Büyümeyi geç bikere 23 oluyorum demiştim değil mi blog?

Bak yarın sunumum var oyun hazırlamam gerek, oyun kafamda su an icraat nerde dersen birazdan bir kahve alıp başlıcam! :) saat 00:12! sunum yarın! dikkatini çekerim blog, anlıyorsun şimdi gözaltlarım neden böyle ve neden gerginim neden sıkıştıryorum bu kadar bilmiyorum kaşınıyorum evet evet kaşınıyorum bildigin gibi :)

Kollarımda güçsüzdür benim bakma öyle pehlivan gibi dolandıgıma. Şu terazinin bir kolu hep ağır basar ki o genelde yalnız kalma isteği, tembellik huzurdur.. O kadar agır geliyorki kollarım koptu kopacak.. Diğer kol ise ödevler sunumlar sunumlar sunumlar... ya şu sunumlar olmasa hayatımın sonuna kada rüniversite okuyablirim! Neden mi? Uğraş, araştır, materyal bul, indir, sabahla derken onca emekle çıkarsın tahtaya ve heyecandan kem küm edip, yanlış okuyup, hocam tam hazırlanamamıs diyen öküzümsü sınıfa o emeklerini gösteremezsin ya icim yanıyor blog. Valla uğraşım yok sonra erteliyorum böyle gece yarılarına, şevk falan kalmadı bende. Daraldım..

Neyse yaa kaçış yok işte bu dönem son sunumunu da yapayım  Marta kadar sunum yok bi daha! :) Yoksa varmıydı daha? o kadar cok yaptım ki sıraki diye bağırasım var :D

KOCAMAN DUA edin bana ne olur eger bu dönem alttan dersim olursa mezuniyeti erteleycek :( 2.dönem alamayacagım dersler olur ve buda gec mezuniyet demek bu dönem olmasın ne olur olmasın alttan :(dua dua dua dua..

Az laf, çok icraat! kahvemi de alıp sunumuma kacıyorum! :) öperimki sizi ;)

23'e 7 Kala..!!! :)

SELAAMM kaçak blogcu geldi haanım :) çok ihmal ettim burayı, çok mesgulum ya hani, mühim işler peşindeyim.. Herşeye heryere yetiştim bir bura kaldı diyebilmeyi çok isterdim..

Koptum işte yetişemiyorum dünyaya, gaflet çökmüş üstüme, geç kalıyorum, gec başlayıp gece yarıları kafamda intihar senaryolarını izliyorum sonra.. yine gec kaldın diiyorum kendime elim boş gitmeyim diye sabahlıyorum ama ben bildiğiniz yaslandım.. gözaltlarım ahh ele vermeyin şu tembelliğimi sıkışıp şıkışıp sabahladıgım.. ben ne kaldı şurda ayın 30una? 22 yıllık ömrümü ele vermesen ne olurdu haa ne olurdu??? Ve  ben daha bişey yaşamadım ama 22 yaşındayım yaptım bitti dediğim tek şey yok mor+ çizgileri oturmaya başlamış gözlerim var.. Acaba doğuştan mı vardı bu çizgiler ben gözlüğü atınca mı gördüm bilmiyorum.. İşe yarar düzgün bir krem söyleyin bana.. Pure beauty'ninkini kullanıyorum ama nemlendiryor sadece baska numarası yok..


BB Kremler her tarafı sarmış durumda ben de bikaç tanesini elledim kokladım lakin almak için karar veremedim. TBS bb cream mi yoksa Pure beauty bb cream mi karar veremedim kız olmak zor :)


7 gün sonra 23 oluyorum demiştim değil mi blogcum? :) bütün bunlar onun karın agrısı..



8 Aralık 2012 Cumartesi

KAFAMDA FADİMENİN DÜĞÜNÜ VAR! :)

Selamm herkese..En son yazdıgımdanbu zamana sanırım 2 hafta kadar gecti. Depresif şeyler yazmamak adına hiç birşey yazmak istemedim.Sonuçlanmasını bekledim ve yanımda olan mesaj, mail ve yorumlarla güzel dileklerini eksik etmeyen herkese teşekkür ederim. Şu anda herşey yolunda annem iyi büyük bir hastanede tekrar tahliller yapıldı evet cok iyi çıkmadı ama çok fenan da degil. Şimdilik.. İlaç tedavisi başladı umarım işe yarar hastanede kalmasına gerek kalmaz.. Neyse daha fazla bunları konuşmak istemiyorum, gecenki yazım ihtimallerin bile insanı ne kadar üzebilceginin bir resmiydi, Allah kaldıramayacagımız bir yük vermesin sevdiklerim yanımda olsun...
.....................................................................................................................

Vizelerimi atlattım çok parlak gecmedi, herzamanki ben işte finallerde ciddi bir performansa ihtiyacım var.. Yaz okulunun verdigi yorgunlukla miskin başladım, gidesim gelmedi, ve hep o sebep işte...
.........................................................................................................................

* Blogun bu yeni halinden nefret ediyoruuum! 1. telden bakılmıyor bu yeni arayüzle ve bilgisayarımı da her zaman acmıyorum acsam da bloga gircek fırsatınm olmuyor kopuyorum burdan :( Vee artık takip ettiklerimi kumanda panelinde herkesi göremiyorum evet izliyor görünüyorum ama en güncel 5 bloger yazınından sonra devamını tıkladıgımda yükleniyor zımbırtısı geliyor gerisi yok! Deli oluyorumm biri el atlmalı artıkk..

* Tuvalete yanlış girme korkum var ya erkeklerin tuvaletine girersem diye :) hmm itiraf ediyorum tuvalete girince kadınlara ait seyler görünce rahatlıyorum :))) İğrenc ama güven bazen sacma seylerle elde edilebiliyormus :))

* Günleri karıştırıyorum :) Perşembe gününde oldugumu pazar arabasını  cekerek giden teyze görünce persembeymiş bugun diyorum :)

*Son günlerimin şarkısı! Belki birgün uslanırsın gönüüüüülll...............................................................

*İnsanları anlayamıyorum ah güncem ah... Sınıf arkadaşlar, kızlar , kaprisleri, yeni sevgilileri, sonra yine kaprisleri, entrikalar...ÇOK düşündüm az vakit değil hepsiyle 4 yıllık gecmişimiz var kimin ne oldugu ortada neden pollanna olup mallıklarına, arkadan konusulmasına tahammül ediyorum ki anasını satim bıraktım gitti artık! Sevdiğim, güvendiğim 3 kişi var dostum diyebilcegim 2 kişi ötekilerinin canı cehenneme! Bu ne la anaokulu üniversite adam olun la biraz!  ( bak agzımı bile bozuyorlar hiç yakışıyor mu benim gibi cici kıza :))
*Her selam verdiğimi dostum sanıyorlar! Ya hu eşşek kadar olduk aynı sınıftayız profesyonel olmak lazım,herkese selam veririm, muhabbet ederim o muhabbetler herkes dostum oldugunu göstermez..Ben 3 kişi dısında kimse beni bilmez sonra o muhabbet ettiklerinin yaptıkları bak kanka böyle yapmış demiyorlarmı rahatsız oluyorum. Acayip insanlarla anılmak istemiyorum ama onlar acayip diye konusmayacagım anlamaına gelmiyor değil mi? Hani büyüdük ya biz, hani yaşıtlarımız cocuk yapıp ev gecindiryor biz hala burda koca kızlar birbirini idare edemiyor malesef.. Grupca hareket etmeyi de dogru bulmuyorum bana kibirlenmek insan ayırmak gibi geliyor. Ama herkesle konusuyorsam seviyem bellidir beni bilmez.. uff anlatamıyorum, beni anlayan bana yeter :))

*Güzel şeyler istiyorum en büyük hayalim alnımda iyi mezun olup işime başlamak.. Mezun olup okullarına atanan arkadaşları gördükçe içim gidiyor hayırlısıyla bana da nasip et ya Rab! :))

*Bu arada arkadaşlarım  niyeti bozmus beni biriyle tanıstırmak istiyorlar ama olmaz ben istemem öyle yaa :( Seksenlerdeki Nazlı gibi adamın karşına geçip '' Merhaba ben ansiklopedia, 23 yaşımdayım doğurganım'' mı deyim? :))) 

Uzun süre yazamayınca yazasımda gelmeyice aklıma geleni yazdım ne anladınız bilmiyorum ama gelecege düştüm notlarımı :) öpüyorum hepinizi..


23 Kasım 2012 Cuma

MUTLULUKLA MUTSUZLUK BU KADAR YAKIN MIYDI BİRBİRİNE?

Bugün  okula yetişme telaşıyla çıktım Ankaranın sokaklarına.. Sis bürümüş gri şehrim Kasım ayının verdiği kasvetle iyice kararmıstı.Herkes yollarda ya işine ya okuluna gidiyordu..Ben ise vize öncesi dersler önemlidir hocalar taktik verir aman kaçırmayayım derse diye atladım  dolmuşa geldim okula..

Herşey güzeldi aklıma takılan soruları sormus öğrenmiştim. Tam sabah 8:30'dan 17:30'a kadar dersim var bugun haliyle yorucu gecti. Ama okul eglenceliydi. Günler öncesinde Bir arkadaşımıza doğum günü hediyesi almıstık  aslında doğum günü yarın ama vize nedeniyle toplanamayız diye bugun verdik hedisini çok sevindi. Sarıldık 15 dakikalık ders arasına bir sürü fotoğraf sığdırdık, öyle mutluyduk.Yeni elbisemi arkadaşlarım çok begenmişti, prenses gibi hissettim kendimi :) Sonra tekrar derse döndük bu ders gerçekten ağır bir ders ve  hoca derse hazırlanın demesine ragmen kimse hazırlanmamıştı. Ama ben ne yapıp edip hazırlıklı gittim ve bunu gören hocam beni tebrik etti vizene ektra puan vercem dedi :) İnanabiliyor musunuz tebrik edildiim onurlandım günler hatta yıllar sonra :)  Dün ki bok gibi gecen sunumdan sonra baska bir hoca rencide ederken, bir başkasının seni farkedip takdir etmesi şahane bir duyguydu :) Yaşatana binlerce hamd olsun..

 EVE GELDİM HİÇBİR ŞEYDEN HABERSİZ...Annem dün bazı şikayetlerinden dolayı hastaneye gitmişti tahlil yapırdı ve bugün sonuçları alacaktı, almış sonuçları... Yine yine yine... :(  ;( Hissettiklerimi buraya koydugum semboller anlatabilirmi hiç.. Kalbim sıkışıyor söylemek istemiyorum ama Annem de 1,5 yıl önce kaybettiğimiz dedemle aynı rahatsızlığı taşıyormuş..................................................................................

Ben ilk defa onu bize bağışla diye dua ettim Rabbime..
Biz daha hiç bişey yaşamadıkki onla :(
Yaşasak bile yeter mi?..
Kötü düşünmiycem çağırmıycam o kötü şeyleri ömrümüze..
Önce mezun olcam, sonra Annemi o isteyip de yapamadıgı herseyi beraber yapcaz..
Annem bebekleri çocukları cok sever, daha torun sevcek o
Bizim ailede yeni bebekleri annem yıkar cesurdur şefkatlidir o, o yıkayacak bebegimi
O olmasa kim patik örecek benim bebeğime?Kim yemek yapcak?
Üşürüm ben annem.......................

Şimdi yemege çagırdı ama sofraya gitmedim başımı gömdüm buraya ödev araştıryorum sonra yerim ben dedim böyle görme beni, destek olmalıyız biliyorum, ben ablayım öyle ulu orta rahat olamam kızlar da üzülür..

Dua istiyorum sizden..Ne olur onu bize bağışlasın..

Ne arkadaşlarım ne bir akrabamız kimse blmiyor şimdilik diyemedim kimseye yazdım buraya her zamanki gibi gelip sadece buraya yazdım..Blog yazalı 2 yıl olcak  bloglarda neler gördüm neler..en cok evlilik ,bebek yeni yuvalar ve hastalıklar.. Daha dün demiştim benim blogum (hayatım) be kadar monoton diye.. İçimden gecirdiğim seyin bana böyle dönmesi çook acı..

22 Kasım 2012 Perşembe

Güvenme!

Yakınlarda 22 yıllık olan ansiklo 23 olcak ve hala çocugum safım ve hatta malım! :)
İnsan kendine mal demez tamam ama mallık onların yaptıgı mı benim saf güvenim mi bilşmiyorum..
Sen tut bana güvenebilirsin, herseyde yanındayım, bei hemen ara diyen birine önce terddütle yaklaşırsın sonra acil hazırlaman gereken sunum için yardıma ihtiyacın oldugu sırada aklına onun cümleleri gelir. Ve mesaj atarsın.. beklersin beklersin beklersin....

Saate bakmayla dumur olursun,çünkü acil bir durum ölüm kalım olmadıkca gec saatlerde mesaj atanlara sinir olurum ben ve aynı seyi yaptıgımı düşündüm..neyse hala bir cevap gelmedi saat 00:21de attıgım mesaja..

Neyse dedim uyuyayım okuldaki asistanlara hocalara sorayım dedim yattım ama bir türlü uyuyamadım ben de telefondan facede dolanayım dedim.. Bi baktım ki o bana herzaman soru sorabilirsin yanındayım diyip daha ilk yardım istememde sesi çıkmayan vatandaşın durum güncellemesi aynen şu şekildedir:

'' Yüz daha versen yüz uman yüzler bilirim..
Yokuşlara kardeş olan düzler bilirim..
Dünya öküzün üstünde derler ama;dünyanın üstünde nice öküzler bilirim!''
                                     Necip Fazıl Kısakürek

Bu resmen dalga gecmek değil de nedir? ALLAH kendisinden başka kimseye muhtaç etmesin..
Ve artık kimsenin samimiyetine güvenmiyorum. Yüzüne hep yanındayım başın sıkışırsa gel bana diyenler, arkamızdan böyle dalga geciyorlar.. Bu arada bazı şeyleri tam yazamıyorum,o nedenle mevzu kopuk yada abartılmıs gelebilir ama durum budur..

16 Kasım 2012 Cuma

KENDİME..

Aylar sonra ilk defa açıldı ya dilimiz.. ee ben sana ne deyim kader! :)
 Bu muydu yani 2 yıldır olan bu susukunlauk kaçış, köşe kapmaca? Ah benim olmayan sevgili arkadaşım dedim ya ahirette bekle sabret..

Bir sebeple görüşme için ilk yeltenen bendim ve saniyesinde aradın ya beni artık  benim olduguma emin olmak mı yoksa  yoksa onca yılın söylenemeyen sözleri miydi bilmiyorum.. Her zaman ki gibi yardım ettin bana sanki hiç küşmemiş gibi :))


Eve gülüyorum, çünkü rahatladım üstümden bir yük kalktı. :) Hem de ne yük yıllardır içinde tutup söyleyemediklerini söylemek,içindekileri kusmak boşaltmak inanılmaz iyi geldi :) Terapi oldu adeta!

Küs olup kırgın olduklarınızla konuşun, tamam sizi deli gibi kırmıstır ama onca kırgınlığın yanında öyle yıpranıyorsunuz ki.. Zannediyoruz ki ne kadar çok kırılırsak karşımızdakinden o kadar öç alırız, ama aksine en çok sıkıntıyı kendimize yaşatıyoruz..

O benim en kıymetlimi üzmüştü ama bir vesileyle yıllar sonra içimdekileri döktüm ona. O da en az benim kadar kırılmış... Ama kendi yaptığı yanlışların da farkında..

Ayrıca kafam karıştı nasıl yani ya? Resmen cendere içindeyiz, hayat herkesin penceresinden öyle farklı ki.. Bana melek olan bir arkadaşım nasıl birinin gelecegiyle uğraşır? :( Hayat bu kadar karışık olmak zorunda mısın? Tamam yanlış bana yapılmadı ama baskasına yapılsa da o arkadaşımın melek olmasını değiştirir mi? Ya da gerçekten bana da bi yerden vuracak da tetikde mi bekliyor? Emin olamıyorum.Açıkcası kafamı da yoramam çünkü bir kara aldım böyle iki ucu boklu degnek olanlara kafa yormıcam. Ha çok samimi de olmam arkadas olurum dost olmam...

 Bitsin artık valla bitsin....

12 Kasım 2012 Pazartesi

3.SINIF SENDROMU

 Sanırım 3.sınıf sendromu geciriyorum.. Okulun yarısı bitmiş herkes ufaktan nerede olcagını belirlemiş, yetmemiş Anadolu üni'den 2. üniversite için başvurmuş, o da yetmemiş KPDS kursuna başlamışş..


Ben mi yorganımla aşk yaşıyorum uyuyorum, hedefler koyuyorum kendime, kalkıp odamı topluyorum, 1 saat ders çalışıyorum sonra bi bakmışım ya cilt bakımı yapıyorum ya da okulumun güzide sayfalarında geziniyorum, memur nete bakıyorum! 

Mezun olmayı deli gibi istiyorum ama tırsmıyor da degilim. Olmak istediğim noktoda degilim çünkü çok farklı ümitlerle geldiğim okul battı bana. Ya da ben batırdım her neyse. Okadar mükemmelim ya bi de okulun bir toplulugunda başkan yardımcısı oldumm :) Aferin bana! Kıçımı kaldırıp okula gitmicem diye bebeler gibi ağlaşan ben eski havam yerine gelir diye azcık sosyal olayım hem bölümde de katkısı olcak bir gruptayım.

Özel ders vercegim hocadan da ses yok! Anlamıyorum insanları tamam acemiyim ama  heveslenmiştim ya la! 

 Ha bir de 22'im bitmesine 1,5 ay kadar kaldı!!! 23 yaş sendromu varmış!! Allahım bi 3.sınıf bi de bu 23yaş sendromu acı Rabbim :( :))

Ve yeni bir bebek, 4 mü 5 mi bilmiyorum düğün haberi aldım. :) Nişanlananlar, sözlenenler, yeni aşklara yelken açan arkadaşlarımı kutluyorum, bi sürü teyze olcam ve sizi teyze edemiycem canım arkadaşlarım :) Neden? cevap............ yok! 

Neden mi bunları anlatıyorum?
Şimdiye kadar yaptığım en iyi şey okulumdu ve onu iyi etmeden, mükelleştirmeden 2. bir üniversite istemedim! Harc ücretleri maddi meseleleri saymıyorum bile.. 
Teyze etme konusuna gelecek olursak çokk dindar yaşayan bir kız olamadım :/ Asla iyi mükemmel olamadım. Ama hassasiyetlerim var güncecim valla billa ben yapamıyorum. Dışardan bana benzeyen bir çok kız nasıl yıllar yılı bir oğlanla görüşüp, sırnaşıp, helali olmadan özeli oluyor, nasıl o görüşmelerdir falan nasıl yapıyorlr bilmiyorum, ama ben dayanamıyorum olmuyor.. Acelem de yok zaten hayırlısı.. mucize olamalı, rahmet koklamalı işte :) sadece bunu diyorum..

BU OKUDUĞUNUZ YAZI BİR 3.SINIF SENDROMU GEÇİREN ACİZ KIZIN YAZISIDIR!
SALLAYIN GİTSİN! :) 

30 Ekim 2012 Salı

BİZİM AİLEDE BAYRAMLAR

Kocamaaaan bir ailenin ferdi olarak kalabalıklar içinde büyüdüm. Ama koca kız oldum hala pek kalabalıkları sevmem, elimde değil iyiyken bir anda sıkılıyorum :)) Neyse efenim bunkalabalıklar bayramda artıyor tabiki :) Şöyle söyleyim evler bile almıyor.

Yetim ve öksüz olarak büyümüş benim dedem ve hep çok kalabalık güçlü olmak istemiş. Tek diye sahipsiz diye çok hor görülmüş zamanında ve Allah ona bir sürü çocuk ve torun nasip etmiş. Şimdi dedem hayatta değil ama geride birbirine bağlı ( her ne kadar nahoş durumlar yaşanmış olsa da) bir bir aile bıraktı peşinde.

Bayram telaşı en gec 1 hafta önce başlar temizlikler, sarmalar, tatlılar.. Afere günü ise memlekete kabir ziyaretine gidilir. Bu ziyaretin 30 kişi ve hatta daha fazlası olduguna söylemem gerek yok sanırım.Cümbür cemaat dedenin gönlünü almaya köy mezarlığına gidilir.

Şeker alınır öyle 3-5 kilo alınmaz bizde. Babam bazen fazla eli bol. 10 kilo şeker almış, cocuklara bol bol verin sadece bayramlarda değil her zaman ikram edelim diye.

Bayram sabahı babamlar namaza giderler. O sırada annem hemen seslenir bize '' Kızlar kalkın baban camiden gelecekkkk'' Zorla çıkarılan pijamalarla bayram moduna girilir. Sabah sabah bayramlığımı giymem tabi kahvaltı sofrası kur, kaldır ortalıgı topla derken bayramlığımı giymem tabi :) Babaannede toplanırız, herkes onun evinde bayramlaşır ve kahvaltı yapar. Onun evi uzak değil en yakınımızdadır, zaten bizde kim uzak ki? 40 ya da 30 artık saymıyorum bile o kadar amcalar halalar yegenler kahvaltı öncesi bayramlaşır salon ana baba günü :) ( bizim aile gibi bir tane yok biliyorum! siz hiç 40 kişiyle beraber bayramlaştınız mı sorarım?? :D  Kahvaltı masasına ilk erkekler oturur, onlar kalkar kadınlar oturur.Haremlik selamlık uyguladıgımızdan degil elbette ama gelenek olmuş bizde. Kalabalık oldugumuz için erkekler tam bir sofra kadınlar da tam bir sofra oluyor.

Sonra uyanık kuzenler vardır ki harçlığını alan, kahvaltısını yapan yok olur. Sen isen yediğini bırakmayı adet edinmediğinden sofrayı kaldırıp ancak evine çıkarsın...

Ola ki ilerde benimde bir ailem oldugunda yine babaannemlerde mi bayramlaşcam kendi anne  babamla? Bunu istemiyorum iyi güzel kalabalık olmak ama ben o kalabalıkta kendi anne babamın elini öpmeyi unuttugum zamanlar bile oldu ee ne anladım ben bayramdan? İnsanın aklı kalmıyor ya hu  başım dönüyor öp öp bitmiyor :) Neyse efenim ortada fol yok yumurta yok bunlara kafamızı yormayalım :))

Biz de bayramlamın ilk sabahı böyle karmaşa ve devasa kalabalıkla başlar. Sonra herkes birbirinin evine gider,harçlık meselesi hala devam eder, amcalar artık fire veriyor bunu da söylemeden gecemiycem :) Önceleri 200tl harclığım oldugunu bile bilirim şimdi ise 50tl :)))

Allah hayırlı bayramlar nasip etsin herkese :) Her bayram biri eksiliyor bizden ve her bayram birileri katılıyor....Seneye nasıl bir bayram bekliyor bizi ? Önümdeki şu 3 yılı çook merak ediyorum... Bir sonraki yazımda bu konuda görüşmek üzere herkesin geçmiş de olsa bayramını kutluyorum :))


21 Ekim 2012 Pazar

BU BİR TEVAFUK MU BİR İŞARET Mİ YA RAB?

Sıkıldım bir film açayım dedim ve 1 yıldır bir arkadaşımın tavsiye ettiği filmi açtım.


Ayat Ayat Cinta
Sevgi ayetleri, İslami unsurları içinde barındıran romantik dram filmi. Filmin seneryosu, aldığı bursla dünyanın meşhur İslami üniversitelerinden el-Ezher'de okuma imkânı elde etmiş, fakir ve İslam'a sonsuz bir bağlılık duyan Endonezyalı bir gencin öyküsü etrafında dönüyor. Filmin kahramanı olan Fahri adlı genç, bir çok felaket ve sıkıntıyla karşılaşmasına rağmen sahip olduğu yüksek ahlaki seciye sayesinde bütün bu badireleri atlatmayı başarıyor.
Habiburrahman El Shirazi'nin en çok satan meşhur romanından perdeye aktarılan ve yönetmenliğini Hanung Bramantyo'nun yaptığı film, 11 Eylül saldırılarından sonra terörle İslam arasında bağ kurmaya başlanılması nedeniyle İslam'ın fedakârlık, sevgi ve sabra dayalı gerçek yüzünü göstermeyi amaçlıyor.
http://www.youtube.com/watch?v=eR3fMDJtzTI burdan izleyebilirsiniz!
..................................................................................................................................................



 Evet çok etkilendim.. Çünkü ben neredeyse 6 aydır bir tevafuk görüyorum.Bir uyarı mıdır ibret midir Rabbimin bir nimeti mi bilmiyorum ama Çok eşlilik konusu var.Bu yazımda  değinmiştim hatta.

Rastgele seçilen kitaplar ,izlenen filmler, uzun zaman sonra gördüğüm hocamın lafı bu konuya getirmesi bunları düşünmeye iten nedendi. Oysa bilindiği gibi bunları yargılayacak bir durumum yok benim. Yani evli değilim, nişanlı değilim bir sevdiğim de yok..O halde nedendir bilmiyorum.. Hissettiğim tevafuğu sindirip ibret alma zamanı..Bununla ilgili bir imtihan mı bekliyor beni bilmiyorum.. Filmde geçen bir cümle özetliyor belki de.. ''Sabır....İhlas....İslam budur!''

 Ve Aşk, biraz da fedakarlıktır.Evliliklerin basit oyunlarla değil de sahih bir iman ve fedakarlıkla yürüyebilceğini öğrendim.Öğretene hamd olsun..

BAZAAR DEĞİL PAZAR!:))


Bir pazar gününden herkese merhaba! Diye başlamak isterdim kadın programları gibi :)) eheh :) Pazar deyince aklıma yarın ki okul gelir ,ütü yapmak demektir ,pazarları gezmeyi sevmem ben kalabalık olur her yer :)
Bugün farklı olarak yarın okula gitme durumum yok astık okulu, bayram ya hani, herkesi memleketlerine gönderdim :/ Kaldım mı Ankarada bir başıma..Alışığım ben bakalım ne zaman bırakıcam bu Ankara bekçiliğini.. Sevmiyorum sanmayın seviyorum ama ben şehri pek yaşayamıyorum sorun bu ve yol problemi.Merkezle evim arası trafiksiz 1 saat trafikli 2 saat :)) Okulda aynı öleceğim bir gün yollarda :)

Okul yok yarın  bugün de evdeyken rahat rahat Pembe kerestenin beni mimini yazayım dedim :) Teşekkür ederim Pembecim ^ _^

Çantamdaki 5 şey:
El kremi
Mendil ve ıslak mendil
Ayna
Şemsiye- güneş gözlüğü ( ne alaka bu ikisi demeyin, buranın havası sürprizlidir :)
Minik ajanda


*Odamda ki 5 favori şey:
Kuranı Kerim
Renkli kalemlerim
Sözlüklerim ve kitaplarım
Kozmetik dolabım
vee tabiki yatağım bu aralar aşk yaşıyoruz :)) ehehe

*Bu ay planladığım 5 şey:
-Sunumlarımın hiç birini yapmadım sıra bana geliyor acil hazırlanmalıyım
-Görüşmek istediğim dostlar var ama kısmet...
-3 adet yarım kitabım var ki hiç adetim değildir yarım bırakmak bitirmeliyim
-Çok ders çalışmalıyımm :/ İnsan pazar sabahına hocanın tahtaya çıkarıp sordugu soruda cebelleşerek uyanması nedir bilirmisin blog?
-Hasta ve ölü gibi gecen bir ayımı huzur diliyorum ve sağlık diliyorum! gerrisi teferruat :)

*Almak istediğim 5 şey:
-Kış geliyor malum Ankara soğuğunda bu kızcağızı koruyacak bir bot ve kaban almalıyım( Ankaralı arkadaslardan öneri bekliyoruum :)
-Gözaltlarım modifiye gibi duruyor  :( uykusuzluk düzensizlik derken iyi bir krem kullanmalıyım
-İnce yeşil bir hırka istiyorum sonbaharın sararan yapraklarına inat! :) yok şaka tabi sonbaharı severim hem de çok severim yeşil hırkayla soğan kabugu etek güzel olur diye düşündüm :)
-Şal almak istiyorum :) Ama ipek olsun fakat %100 olanlar luzumsuz pahalı öyle  %18lik yeter bana ;) ne renk alsam caba?
-Bir de uykumu alsam yeter bana :)

*Beni mimleyen kişi PEMBE kERESTE ve ondan etkilendiğim 5 şey:
İlk yazılarından biliyorum onu  blog değil de sanki roman yazarmıs gibi yazıyorsun demiştim :) Hatta bunu yazanın bbüyük yaşlarda birinin kurgu blogu sanmıstım :) ehehe :) çıtı pıtı çalışkan bir genc kız ve teşekkür ederim beni mimlediğin için pembe kereste :)

Benim de mimlediklerim
men de boor, melodram, bis, cici bici,nabrut

17 Ekim 2012 Çarşamba

\\\Sabrimin sinandigi zor bir gun///

Alisma surecinde olan bir blog yazariyim ee bir de bu blog duzeniginin degisme ve ayrica yazdigim yanlis harflerden anlasilcagi uzere pcmden nefret ediyorum\ oyleki suan bir nokta bile yapaiymiyorum/ biraz once slasi kesfettim nokta yerine bunu yapcam/ ay uzulen surat bile yapamiyorum\ format attigimdan beri barisamadik kendiyle \benim acayip ,derslermden dolayi dil ve klavye ayarlariyla oynadim ama duzeltemedim isime de yaramadi odevde uffff  \  bilen biri yardim etsinnn


Neyse gelelim neler yapiyorum onu anlatayim\  bu aralar deli gibi yemek yiyesim var acayip yiyorum hemde zayiflamaya karar vermisken/// bunu 3nokta olarak anlayin///
Keske tek derdimiz fazla bikac kilo olsa ama oyle degil hayat// kirildigimda kilo falan yalan oluyor kalp agrisi butun hepsini bastiyor// Bugun hicc ama hic kolay olmadi bu bozuk yazimla okumak isterseniz eger buyrun bakalim

Sabah uyandim annem komsuya gitmisti 5 dakikaligina ve telefon caldi ki ben ev telefonuna acmayi sevmem mecburen kimse olmayinca baktin/ ahizeyi aldim elime bekledm ses yok\ sonra muzikler acayip seslere geldi ve yasli bir adam sesi! kimsinizi dedim o da bana kimsiniz dedi/ kizdim ki babam olsa afetmem arayan sensen sen tanitacaksin kendini/ sonra adam onca gurultu icinden biseyle duydum hic de hoss olmayan kalbim sikisti ve kapattim \ yakistiramadim insanlara bu kadar okuz olayi hala kalbim kaldirmiyorr/ ritim bozuklugu var ve buaralar yeniden patlak verdi malesef bende kalbim agzimda resmen/ tekrar telefon caldi ve actim hani yanlis anlamisimdir ya bir akrabaysa  baska biridir dedim\ Tekrar ahizeyi aldim elime veee\\ bu kadar mi kotu olur bir insan bu kadar mi gunah islemek kalp kirmak kolay olur heleki bir insanin en kiymetlisi en ozeli namusuna laf etmek laf atmak bu kadar mi kolay olur yarabbimm!\\ sapikti iste abartma kapatsaydin hemen diyebilirsiniz evet kapattim hemen duymustum duyacagimi\  Mazlum neymis iliklerime kadar hissettim cunku ben boyle seylere dayanamiyorum/ Allahim neolur beni bununla sinama/ Aklima genc kiz oldugum geldi/ Henuz evlenmedim bile o zalimin neyi kastettigini bilemeyecek kadar cahilim \ ben bu kadar temiz iken sen pis kalbinle nasil bu mubarek gunlerde boylesine kolay kalp kirabilirsin kii\\ kiz olmak inanilmaz zor heleki hassasiyetleriniz varsa ve inanclariniz varsa\\ kalbim nasil kirildim hala uzuluyorum ve sadece helal olani ver diye dua eden bi garip kulu bir zalimle siniyorsun ya rabbim biliyorum o zalimin basi oldugu yerde durmayacak//

vee yine caldi telefon israrla caldi/// acmadim bu sefer nefes alamiyorum banyoya gidip elimi yuzumu yikadim telefon hala caliyorr ve o caldikca ben daha fena oluyorumm// Okul saatim aklima geldi ve kendimi rahatlatmaya calistim mantikli olmaya calistim hazirlandim okula gitmek icin// bugun zordu benim icin  daha bitmemisti////////

Okula zoraki gidiyorum aslinda kendime kizamiyorum cunku yol derdi artik  asti kendini/ ben okula tam 3 vasita degistirerek gidiyorum bugunde aynen tam 2saat once ciktim yola oglen vakti trafik falan azdi ama gezen teyzeler toplamis colugu cocugu otobus bildigin pazaryeri gibi/ vee tezek kokuyor malumunuz kurban oncesi millet bahcesinde mi besliyor anlamadim okulumuzun da bitmek bilmeyen gubreleme calismalariyla icim disim tezek oldu desem yeridir/ neyse efenim 2 vasita degistirdim bol kokulu ve kucuk cocuklu hatunlar esliginde sonra geldm tandogana bekle allah bekle yok otobus 40dk bekledm ve sonra okula kadar yurudum\ soylemeden gecemiycem bide ucu yirtik maksi etegimle yurudum otobuste kim basti anlamadim ben de olabilirim uzun etek giymeyi pek beceremeyen biri olarak ama aliscam insallah\

Okula o kadar erken cikmama ragmen yine yine gec kalmayi basardim tam 20dk/ Ders bitti ve eve donerken bindigim otobuste kimi gordum tahmin edin//  Yine bir keresinde sinava hazirlanirken elimdeki notlarimi gorup garip bir adam yanasti ben bunu okurum yae dedi/ ilgileenmedim cunku yabancilarla oyle otobuste 10gordugum insanlarla konusamam rahatsiz olurum/ bide adamin oldukca kirli paspal meczup halini getirin gozunuzun onune bakim\ neyse ben urktum adam bakislari falan garip\ kapti elimden notlarimi okumaya calisiyor ama bir halt bilmiyor  tabi\ okuyamadi  dedim verin hemen notlarimi sinavim var benim dedim ve aldim\ adam uzun uzun bakti bana normal olamayan bakislari iyice degisti ahaa dedim asik oldu onu itiraf etcek\\ cattim kaslarimi bekliyorum ne diyecek bu arada ilk durakta inmek icin bakiyorum ama araba kagni gibi mubarek\ benim catik kaslarimdan korkmus olacak ki yok soylemiycem dedi soylemeyin zaten dedim ve indim/
Iste o adami gordum\\ Allahim ne olur bitsin bugun diyerek dualar ettim beni gormedi ya da hatirlayamadi o meczup//dualar ederek evime geldim o garip adamla ayni durakta indik cunku//



ahhh hayat bazen hic kolay degill\\ ya da bazen birden fazla sinava tabi olabiliyoruz\\ yapabldigim teksey hidayet dualari//
butun bu yanlis ve uzun yazmama ragmen sonuna kadar okuyabilen var midir acaba////


11 Ekim 2012 Perşembe

sevmedim burayı..

şeytan diyor ki boşver herşeyi aç ötekinde yaz.
sevemedm ya hu yazasım yok görünen o ki okuyan da yok :))
uff fena gıcık oldum
yeni blog seysine de alısamadım telden giremiyorum en kötüsü de bu galiba..

ankara bugün soğuk ben ondan da soğuğum..

30 Eylül 2012 Pazar

haa bi de Ekim'i çok severim....


O ayılıp bayıldığınız EYLÜL  de bitti gidiyor ben bu yazıyı bitirdiğimde ekim olcagız :)) eehehee hayat acı gençler reaslist damarım çoştu yine :) ekim garibim boynu bükük :/ ayy sonrada kasım aşk başkadır zımbırtısı var yediğimin AşkI!............

Keşke şuan elimde duran rengarenk dondurmam gibi olsa ya herşey :( Çilekli kısmını yerken hem çilek hem süpriz minik çilek taneleriyle mutlu olsam ya..

İçim daralıyor bu aralar, böyle pek keyfim yok.

Sanki bir dönüm noktasındayım

en fenası da acayip güçsüz hissediyorum

bugün hamamönündeyken kendime bir tespih alacaktım zor tuttu kendimi :)

küfür edesim var, ayıpçıl pis erkekler gibi olasım var! nedemekse?

traş losyonu kokusu gibi mesela..


kafam güzel yani! Güzel olması şu saate bunu dinlemekle ilgisi bilimadamlarınca çok güçlü olduğu söylenmekte!
 
ekim bense ,ekim sevdalısı olayım hadi
ne de olsa muhalafet olmayı pek severim
herkes gibi olmamak adına
herşeyin içine etmek benim yegane görevim!
haa bi de Ekim'i çok severim....

29 Eylül 2012 Cumartesi

ÇOKEŞLİLİK




Bu kavramı daha çook duyacağız. İnsan da nefis, sadakat, doyusuzluk olduğu sürece her yerde ve her dine mensup insan kılıfına uydurup bir şekilde çok eşliliği tercih ediyor..

Nasıl mı? Hadi baştan düşünelim. Evlisiniz aşıksınız, deli gibi severek evlendiniz her gün evinize koşarak geliyorsunuz, sonra bir çocuk katılıyor hayatınızıa o çok sevdiğiniz eşinizden ve yıllar geçiyor.. hiçbişe eskisi gibi değil, evet yıllar gecti evliliğinizin bilmem kaçıncı yılındasınız gecen yıllar size bişey katmamış, sadakat ve doyum gibi.. İyi bir statüdesiniz, para sizde maaş dolgun etiket desen o da tamam..

ve yeni hatun/erkek, yeni heyecan arayışındasın..

müslümansan şeriata sığınıp gavursan da zaten sal kendini seni tutan mı var değil mi? Ne de olsa bir kere geleceksin dünyaya..

Ve başlar..

İşte karşınızda yepyeni bi ten! hayır bunun da size yeteceğini sanmayın yepyeni tenler desek daha doğru..

Eşiniz bunu öğrendiğinde çocuğu için susup sineye çekecek, eger mesleği ya da arkasında duran bir ailesi varsa size restini çekip çıkp gidecek hayatınızda.Siz ise yeni tenlerde aradığınız bulmaya devam ediyorsunuz, ve boğuluyorsunuz..

Bir de bu işe fıtrat diyenler..
İnsanın fırtatında öfke de vardır,şiddet de vardı ve hatta öldürmek de vardır. İyi ozaman kafamı her bozulduğunda öldüreyim önüme geleni, nerde kaldı irade? Nerde kaldı huzur? Bir anlık zevk uğruna ne yuvalar yıkılıyor,Ya Rab!

Eşini seçerken aklın nerdeydi diye sorarlar adama! Okuduğum bir kitapta şöyle diyordu ''Eşlerinizi öyle seçin ki size herşeyiyle yetebilsin.Evlendikten sonra gözlerinizi dışarıdan esirgesin.''
Önceleri evlenecekleri erkekte yakışıklığı, kadında da güzeliğin aranmasını yadırgarken bu cümleyle kendime geldim.

Güzellik de yetmez elbet ama aldatacaksınız ya da estetiğe önem veren biriyseniz zevklerinize göre eş seçiniz. Siz kılık kıyafete önem veren biriyseniz ve eşiniz bunu önemsemiyorsa güzel giyinen adamlara/kadınlara bakarsınız elbet..

beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın; haksızlık etmekten korkarsanız bir tane kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye (ile yetinin); bu, adâletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır (Nisâ: 4/2-3). 
Dikkat ederseniz bu ayette adaleti sağlarsanız diyor. nisa 129.ayette ise tek eşliliğin en efdali oldugunu,uğraşsanız bile tam adaleti sağlamaya gücünüz yetmez buyurmus Rabbimiz. Ama gelin görün ki pek dindar çevreler öyle meşgul ki RaBB'İN buyurduğunun işine gelen kısmını alıp gerisi okumaya uymaya tenezzül etmiyor. Çağdaş insanların diline sakız oluyorlar.İslamı müslümanlardan değil Cat Stevens gibi Kuran-ı Kerimden öğrenin.

Fazlasıyla zor bir mevzu. Böyle bir yazı yazmak son okudugum kitap Sinan Akyüz- Piruze'den etkilenmem sebebiyle ortaya çıktı. Her kadın ve her erkek okumalı, dili asla ağır değil bunca meşguliyetime ragmen 4 günde okudum. Çokeşliliğin bir kadını nasıl yaraladığını öyle içtenlikle anlatılmış ki.. Ben ne evliyim ne bu konu da tecrübeli.. Lakin bu yaşıma kadar bir çok şeye şahitlik ettim. Kadın, evlilik, sadakat, kaynana, görümce meselelerine uzak olmadım bu nedenle. Kalabalık bir aileden gelen her genç kız evlenmeden evvel bilir bunları.Haliyle çok ümitli olduğum söylenemez, Allaha bıraktım ben de..
  not: bu yazı asla kimseyi kınamak için yazılmamıştır! Haşa büyük konuşmak haddime değildir. Nefislerin kölesi olmaya hepimizin yakınız malesef, Allah muhafaza. Sadece bu konuya dikkat çekmek ve beğendiğim kitabı paylaşmak adına yazılmıştır.

28 Eylül 2012 Cuma

ANILAR..


Sizde de oluyor mu bilmiyorum ama bana bir yerleri hatırlattığı için dinlemediğim müzikler var ya da gitmediğim yerler..

İzmir asla gitmek istemiyorum en sevdiklerim oraya gidince adeta mutasyona ugradı. Ve biliyorum büyük konuştum bir gün oraya yolum düşecek ve hatta orada yaşamak zorunda kalacağım..

Kitap hediye edilmesine bayılırım fakat sonra o kitabı hediye biri beni öyle kırdı ki, bana hediye edilen o kitabı ödünç verdiğim bir başka arkadaştan istemedim,o da bana iade etmeyi unuttu. Çünkü onu hediye edeni hatırlamak istemiyorum onu hatırlacak şeyler uzak olsun benden. Yokda ödünç verdiğim kitabı almasını bilirdim ben! :D

Bir park var, yine kalbimi gördükçe sıkıştıran..Hergün önünden geçmek zorunda olduğum, hep aklıma gelen kötü anılar..

Durak var sonra :/ Sonra bir sokak var gittiğim dersanelerden birine ait..Oradan her gectiğimde yine o sınav stresi ne olcam ben ya diye dolandığım ergen ruhum içime geri giriyor sanki..

Takılıp kalırım ben, geçmişin pençesinden kurtaramıyorum kendimi..Bundandır uzaklaşmalarım..Hiç haketmediği halde hayatımdan çıkardıklarım ya da çoktan çıkması gerekip de aklımın başına gelmesiylle defolmaları bundandır işte..

Düşünüyorum.. Ne İzmir'in ne kitabın ne o parkın ne o sokağın ne o insanların suçu yok...  Suç diye bişey de yok aslında. Sorun eşyalara,mekanlara yüklediğim anlamalardan sıyrılamam..

İlacı ne mi bilmem..

Yine uzaklaşmak..

Çook uzaklara..

Dünyada iyi anısı kalan yerlere doğru..

evet deliyim!


26 Eylül 2012 Çarşamba

uyuma millet!


Aman Allahım ne kadar sessiz burası yaa!
Çok sıkıcı, iğrenç pis.. :( Sanki ilk heyecanı yok.. Ben bu yeni blog işini sevmedim sevemedim..
Ama ne demiş bizim ginger star tarkan sev beniiii demiş, sevecegiz artık burayı da napalım..

Ayhh çok mesgulüm şu aralar acayip şeyler oluyor. Yok anacım sevgili nişanlı meseleleri değil :) Henüz onları düşünmek lüks,yasak,cıks! :D

Öğretmenlik ömrümün ilk deneyimini yaşayacagım sanırııım :) Baştan anlatmak gerekirse bugün çook eski bir hocamın yanına gittim. Beni epeydir davet etmişti,dün facede konuştum tekrar yine gel dedi peki dedim büyüklerimizi kırmak olmaz! Şimdi bu hocamla aramda epey ortak nokta var. Öyle bildiğiniz hocalardan değil, ben bildim bileli çok okur çok bilir, hala öyle maşaalllah..Artık öğretmen değil epey yüksek bir mevkide işi var. İşini burda tabiki söylemicem :)) Gittim çalıştığı yere waww! budur dedim!

Kapıda güvenlikler sordu hemen hoşgeldiniz buyrun dedim ben X hocama geldim. Peki hanımefendi asansöre binin 2kat..... teşekkür ettim ve cıktım asansörle. Hızlı yürümekten olacakki pembiş pembiş olmuş yanaklarım, sabah sürdüğüm allıkla bir alakası yok lütfen ;) Gectim hocam yerinde yoktu bekleme salonunda bekledim 5dk kadar geldi. Konuştuk epey, benimle aynı kurumda çalışmak istiyor hatta istediğim bir staj proğramında sanırım yardımcı olcak. En sevdiğim yanı da ben artık öğretmen değilim deyip arkasına yaslanan hocalardan değil! Nezaman bir durum olsa biliyorum ki çok yardım eder. Üstelik dersane hocamdı.Bana güzel kitaplar önerdi,hatta ödünçç verdi.

Ve benim ona özel ders vermemi istiyor!! :D Aslında hem sevindim hem tedirginim :/ Çünkü henüz 3.sınıfım,baslangıc ve orta seviyeye rahatlıkla anlatabilirim,okulda ne de olsa 4 yıldır yoğun bir proğram gördük. Fakat çok tecrübesizim. Plan yapmam lazım,basit anlatmalıyım çünkü başlangıç fakat ben cok öğreten bir öğretmen olcam galiba :) yok yok seviyeye göre hareket etmek şart bunun içinde çook çalışıp acilen plan yapmalıyım. 2 haftam var hocam yurtdışından gelince başlıyoruz hemen :) Hayırlısı diyorum artık.. Hayallerim gibi bi yerde ders verecegim o kurumun en yetkilisine benim hocam dediğim artık bana hocam diyor :)) Ahh be hayat ne garipsin..

Gec olmuştu izin isteyip kalktım, evime geldim..

Buaralar kafam çok yoğun.. 3.sınıfım ve alanımda bu yıl çokk ilerlemek istiyorum..katılmak istediğim stajlar var... ve ilk öğrencim.. :)

konuşmak istediğim şeyler var doldu taştı..
telefonumdan artık bloğa giremiyorum bu kötü oldu işte..
ne yeni bloğa ne de yeni blogger yüzüne alışmış değilm..
yenilikleri sevmiyorum sevemiyorum :/ Ahh Tarkan ahh '' sen razıyım sev beni'' dedikçe benden sana gelsin sevemedim ayrılığı :DD ahaha kafam güzel yaa yorgunluktan kulaklarım çınlıyor feci sacmaladım uyusam iyi olcak uyudu u umm uyuduuum sanki.. :*

24 Eylül 2012 Pazartesi

yine yeniden..

yarın okulun ilk günü..
17 yıllık öğrencilik hayatımın 17.okul ilk günü demek bu..
yine sinir stress demek..
yine emek verip bazen yıkılmak demek..
ve vee en önemlisi yine köşe kapmacalar içinde boğulmak demek..
ahh diyorum ahhh..insana kendi kadar zarar veren başka kim var şu alemde..

aslında ikilemdeyim ben..
okul olmasa bir hiçim günümüzde ki her genç gibi..
ama gidesim gelmiyor o okula :/
mutsuzum, en cok da tedirgin..
her dönem aynı cümleler '' bu yıl beni ne bekliyor?''..
bunu yazarken bile ellerim uyuşuyor..
dilerim allahtan son 2 okulda ilk günüm olur.
mezuniyete 2 yıl kala ben salak gibi mezun olmaya can atıyorum
döngüden sıkılan ruhum artık aynı şeyleri yaşamak istemiyor..
herkesle iyi ama herkesle dost değil..
tartışırsın,kırılırsın ama küsmezsin
bir gün onunla bir gün bununla oturursun belki de en rahatı bu
gecen yıl böyleydim rahattım

peki ya şimdi?

bir yandan güvenemediğim kaza gecirdiğini iddia eden ama kimseyi güvendiremeyen sonrada bana güvenmiyorsun sen zaten insanlara güvenmiyorsun diyen kız arkadaş

diğer yanda luzumsuz bir vatandaş.. aradan zaman geçse de onunla gözgöze gelmek sinirlerimi zıplatıyor

tek tesellim SON 2! BİTECEK VE BİTECEK!!!
..............................................................

Sinan Akyüz'ün Piruzesini okuyorum bu gece başladım ve 201.sayfasındayım maşaallah diyorum kendime umarım diğer kitaplarımı da su gibi okurumm
Bakın ne diyor PİRUZE?
''Erkeklerin en çok sevdiği kadınlar fahişe ruhlu olanlarmış. Halbuki biz bizi en çok seven için yaratılmışız.Erkeklerin asıl sevdiği kadınlar hep öteki aşıkları olmuştur.Belki buyüzden çok fazla yara aldım.Bir erkeğin çocuklarının anası olabiliyorsun ama o erkeğin hiçbir zaman aşığı olamıyorsun..''


                  Piruze-Şamda Bir Türk Gelin-syf.100

17 Eylül 2012 Pazartesi

BAKIN NE BULDUM SİZE! :) SANALDAN PARA KAZANILIYORDU YA ARTIK EGO DA TATMİN EDİLİYORMUŞ! :D

Merhaba efendim gece gece uyumayıp size yazı yazıyorum ee daha ne olsun değil mi? :)
Derdinize derman olmak için burdayım :) Duydum ki sevgiliniz yokmuş, ya da varmış da kalbinizi kırmış  bi de utanmadan özür dilemeye bile düşünemeyecek kadar öküzümsü odungillerdenmiş ya da bazı arkadaşlarımız ben bayılırım ki sürprizlere ama yapan yokki anacım diye vahlanıyormuş. Uyumadım yemedim içmedim size ne buldumm :))

Şimdi dediklerimi yapın o halde :)
1. http://www.obtampons.ca/apology bu linki tıkla
2. Çıkan sayfada your name kutusuna adını yaz :)
3.Ve sayfanın yüklenmesini bekle.......

Sonuç ne mi? Bakalım neymiş? Ben çok mutlu oldum valla, hadi bakalım ;)


14 Eylül 2012 Cuma

KEK YAPARKEN NEREDEYSE FİLOZOF OLCAKTIM ..

Daha öncelerden bilen bilir ben mutfak işleriniz sevmeyen 22 yaşında bir hatunum.. Sebebi annemin düşüncesiz olmalı. Şu yaşıma geldim ben hala mutfakta bi şekerin bi unun yerini bilmem :/ Çok sinir oluyorum arada ola ki ilham geldiğinde mutfağa girmeyi istediğimde ondan bağımsız bişey yapamıyorum. Neden sürekli eşyaların yeri değişir ki neden ama? Beni en sinirlendiren konu bu işte evin salonundaki koltuklarını ordan oraya değiştirebilirsin eyvallah ama evde bir genç kız varsa lütfen bi zahmet bu değişikliklerden onu da bilgilendirin.. Sırf istediğim malzemeyi bulamadığım koca tatilde sadece 1 kek yaptım o da biraz önce..Yapma aşaması öncesi hakikaten kabus gibi istediğim her malzeme 10dk sonra elimde oluyor ortalama 10 malzeme varsa mutfakta o malzemelerin toplanma anında böyle saçlarım tel tel oluyor, yemin billah çok gıcık oluyorum..Ve o zaman anlıyorum ki malesef annem bencil..Neden ben bilmiyorum ki o mutfak bir tek senin mi diye sormak istiyorum ama sormıycam.. Ve yine anladım ki benim kendi evime geçme vaktim gelmiş..Hayır hayır evlenerek değil tabi,sırf bunun için evlenilmez. Kendi evimi istiyorum artık tek başına yaşayacağım bir ev kimse olmasın yaa huysuz hatunum ben kurallarım var, mutfakta değişikliğe karşıyım abi! :D

NOT: sevgili kekim bak şu anda fırındasın ve adam gibi kabar bak hayatım senin elinde :( annem zaten beceremiyorsun demesin yine. ee bu yenilcek mi demesin! Noluur bak pofuduk pofuduk ol,zaten mutfaga girmeyi sevmiyorum. Ola ki biri kandırıp evlenirsem ilerde ki çocuklarımın yiyeceği kek sana bağlı..Ya pes ediş ya da denemeye devam... :)

11 Eylül 2012 Salı

KENDİME BAKMAM ZAAF DEĞİL YAŞAM FELSEFEMDİR :) Tamam be itiraf ediyorum kozmetik benim zaafım :D


Şu minnacık tatilimi nasıl degerlendirsem diye düşünürken  yazamıyorum pek :) Ehehe :) 3 yıllık üniversiteli hatun olaraktan yılda 4ay tatile alışmış bünyemiz.Ama gelin görün ki bu yıl yaz okulu denen meret yüzünden sadece 1 ay tatil yapmış olcam :/ ayın 24'ü sen hiç gelme otur oturdugun yerde! Ağzını burnanı kırarım desemde  yuvarlana yuvarlana gidiyoruz 24üne doğru.. ;)

Bu hatun kişi insanlarla uğraşmayı bırakmıştır efenim :) Eee peki napar bu kız? Bu kız bugünlerde kendiyle hayli uğraşır, yüz yıkama jelleri,losyonlar, maskeler, duş jelleriyle kafayı fena bozmuştur :) Koca bir yaz ordan oraya koşturayım aman staj,ödev,sunum, portfolyo, bi daha sunum, bi daha sunum derkeeeen  kendime bakamadım :/ Lekelenmeye ve soyulmaya fazlasıyla müsait  benim cildim. Neyse efenim sonuçta kozmetik bloğu değilim ama içimden geldi yazcam banane :))

Kız kısmı kendi bakmalıdır bi kere!Kim demiş beni begenen böyle begensin! Peeh! Anam ben o siyah noktaları kendimde görünce bile gıcık oluyorum kendime bi de el gözünde ne oldugumu hiiç konuşmayalım :D Hem çağımızın hastalığı olan dedikodu, çekememezlik gibi kötü huylarla boğulup insanlarla uğraşcagınıza biraz kendimizle uğraşalım. Güzeleşelim anacım gözüm gönlümüz bayram etsin değil mi?En baştan cildimizi temiz tutalım,mümkünse sabah akşam yıkayalım sonra gelsin tonik,nemlendirici :) haftada 2 kere banyo sonrası maske ohh :) ha tabi ki 5 vakit abdest suyu bunlara bedel onu unutmamak lazım ;) Üstelik çift etkili hem kalbinizi hem şeklinizi güzelleşetiren bu nimeti unutmayalım elbette..

Tatildeyken sadece şeklimizi değil kalbimizi zihnimizi de temizleyip güzel kitaplar ediniyoruz. Ben şuan elimdeki kitapları bitirme telaşındayım  :) Ama yine de eger 'ben okudum bak çok begendim sen de oku kız ansiklooo! :))' derseniz itinayla okunur efenim ;)

not 1: şu sıralar kore kozmetiğine taktım :) acil kore gezisi şart! hep kendileri güzelleşmiş ya hu bi iki buraya da gönderseler ya off off! :/ ( watsons pure beauty breahtening serisine başladım hadi bakalım :) bütün seriyi almak öğrenci bütcemi şöyle bir sallasa da kız kısmı bu  naparsın :)

not 2:O çift etkili abdest suyundan kendimi çoğu kez mahrum ediyorum itiraf ediyorum..Allahım yardım et yakışmıyor yakışmıyor.. Teravihe gittiğimde her bir kelimesini anladıgımdan biliyorum ki imtihanım farklı olcak.. beri evet büyük bir yük var anlıyorum ama sindiremiyorum galiba.. duaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduaduadua.. :/

çirkinolabilirsinizamasivilceyesiyahnoktayahayır! :*




8 Eylül 2012 Cumartesi

BEN DEĞİLİM BAŞKASI..

Annem rahatsız bugün diğerlerinin işleri oldugundan dışardalardı.Her neyse akşam için bikaç yemek yapmak lazımdı annem ne dese begenirsiniz? '' Diğerleri olsaydı yaptırırdım yemeği!''


  •   bişey yapılcak mı diye soran ben değildim..
  •   bu yaşıma kadar çok becerikli olmasamda çocuk oldugumu bile   unutarak abla kimliğiyle yaşayan ben değilim
  •    10-11 yaşlarımda sen evde yokken 2 kız kardesine de bakan ben değilim
  •    sen her ne zaman yetişemezsen ardından gücü yettiğince ev işlerine yardım eden ben değilim
  •    sen başkalarının meseleleriyle haşır neşir iken kendi çocuklarını unutabilen anneye onlarla daha fazla ilgilenme gerekir diyen ben değilim..
  •    ikimizin de hasta oldugu bir gün kalkıp yemek hazırlayan ben değilim..


uff! evet çok alındım! Diğer kızlarını yere göğe koyamıyorsun anladım ama ben de onlar küçükken hep yanındaydım.Kocaman oldum ve yemek yapmayı tam bilmiyorum ama netten bakıp yapabiliyorken benim yapmamı istemeyen sensin.

 Güvenmiyorlar farkındayım..
  Verilen ödevi zamanında getiririp getiremeyecegime
  Yaptığım yemek yenir mi ziyan mı olur diye düşünenlere
  Buluşma için söz verdiğim arkadaşımın sen gelmeyecek gibisin sanki demesine
  Annemin diğerleri olsaydı yemek yaptırırdım demesine
  Hazırladığım portfolyoyu sen mi yaptın bunu diye şaşıran hocalarıma
  Oha bu notu sen mi aldın diyen kıskanç arkadaşlara
  Evlenmediğim halde sen kimseye yüz vermezdin evlenmişsin diye dedikodu yetiştiren lise arkadaslarıma

KIZ-GI-NIM!! Güvenmeyen siz misiniz yoksa güvenilmez olan ben miyim? 

3 Eylül 2012 Pazartesi

ANSİKLOPEDİMİN POLYANNA CEPHESİ


 Verdiğim o büyük aradan sonra tekrar yazmak biraz garip gelse de yazmaya çalışacagım..Saçmalasam bile.Biliyorum ki yazdıkça açılacagım.Farklı olsun istiyorum çok fazla özelimden bahsetmeden hakkımda bulmaca çözdürmek istiyorum :)
Her neyse güncecim şu yaz okulunda arta kalan minnacık tatilimde hiçbir şey yapmıyorum.Evdeyim, daha çok odamda..Ya ayna karşısındayım ya cok okumak istediğim kitaplarımın karşısında ya da sevdiğim blogerların sayfasındayım..

 Uyuyorum uyuyorum uykumu alamıyorum.. Doyumsuzum sanırım..Sadece uyku konusunda degil her konuda biraz öyleyim sanırım.Doyumsuzluk biraz acımasız bir ifade aslında tek hissettiğim tutku..Ben tutkularımla yaşayan biriyim ve çok hayal kuruyorum.Uyumadan önce ya da boş kaldığım her fırsatta beynimin bana sergilediği o hayal filmlerini izlemekten bunalıyorum bazen.Dur,sus dinlenmek istiyorum desemde benim yaramaz beynim ve bilinç altım elele verip halay cekmeye devam ediyor..

Hayal kurmak zihnimizi geliştiriyormus ama ben bazen öyle kapıldığımı hissediyorum ki içinde oldugum zaman ve mekandan soyutlanıyorum ve esas problemlerim havada kalıyor,çözümsüzce.. Neden mi çünkü hayal dünyamdan baktığımda onların hiçbirini göremiyorum..Tıpkı lensim gözlerime batıp çıkarmak zorunda oldugumda masamın üstündeki lens kutumu göremeyip %10 kör oldugumu farketmek gibi..Lens varken sorunum yok gibi ama çıkarmak zorunda oldugumda 'sen bu poşetten naylondan baktığın dünyayı naylondan görüyorsun kızım!' diyorum kendime..Poşet görüntünün ardındayken göremediğimi unutuyorum,sanki herşey çok mükemmelmiş gibi geliyor..Hayal dünyasından gerçeklere döndüğüm o kısacık vakitler beni korkutuyor..
Her nekadar beni tanıyanlar çok realistsin deselerde aslında benim hayattaki tek rolüm Polyanna..


28 Ağustos 2012 Salı

YERE DÜŞTÜĞÜNDE İLK GÜLEN SEN OL!! :)


1 aydır uzaklardayım. Sebebi çok yoğun olmam vb şeylerdi. Staj,yaz okulu, ramazan, sıcaklar derken bu yaz benim için verimli oldugu kadar çok yorucu geçti. Meşgul olmaktan şikayetçi değilim ama defalarca ödev yaptırıp begenmeyen hocalardan şikayetçiyim. 1 ödevi 5 kere ve 1 sunumu 2 kere bastan sona hazırlamak zorunda kaldım.  Aynı ödevi 5 kere yaptıran sevgili hocamız kadar sabırlı titiz birini daha görmedim. Allah eşine sabır versin. Ama hocanın hakkını yemeyelim okuldaki en iyi eğitim hocalarından biri bence. Artık kendimi tam anlamıyla öğretmenmiş gibi hissediyorum :)) Arda arda alınan eğitim derslerinden sonra aksi bir durum düşünülemezdi zaten.

Peki sunumu neden 2 kez hazırlamak zorunda kaldığım sorusuna gelecek olursak o kaderin acı bir cilvesiydi :( Sunumları dagıtan başkan bozuntusu yalaka kız , alın bu konu size kaldı dedi ve bir konu verdi uzaktan söyledi konuyu. Neyse tamam dedik ben ve 2 beraber ne zaman hazırlarız slaytı derken düşündük ortak bir gün bulamadık malesef :( Hatunun birisi nişanlı, nişanlısına ailece ziyaret gidecekmiş, diğer günler de uymuyor malum yaz okulu hayatın ileri tuşuna basılmış hali resmen! 1 haftada 4 sunum 2 proje yaptık hal böyle olunca ortak bir boşa zaman bulup grup ödevini yapmak ne kadar zor tahmin edersiniz. Neyse dedik o kızı nişanlısına yolcu ettik. Kaldık mı bir başımıza?! Ben ve hiç samimi olmadığım acayip bir kız:(  Başladık sunum hazırlamaya ama o da ne sevgilisi de yanımıza geldi bunlar bayagı samimiler ama rahaztsız oldum ben, belli etmedim. Şükür sunum tamamdı ve ilk hafta biz anlatacaktık. O gün geldi, bizden önceki gruplar anlattı.Ardından hoca ara verdi dısarı cıktım biraz hava almak için yanımda grup arkadaslarım da vardı sunum güzel gecer insallah diye dua ediyoruz falan.Neyse sonra sınıfa döndüm ve o an dünya başıma yıkıldı, yer yerinden oynadı sanki :( Hani derler ya başımdan aşağı kaynar su döküldü o deyimin her zerresini iliklerime kadar hissettim desem yeridir..... Başkan bozuntusu aptal kız, aynı koyu 2 gruba vermiş! Akıllı tahtada bizim hazırlandığımız konu var :(( Ama ben cok hazırlanmıstım demeye kalmadan hoca girdi ve cocuk basladı bizim olan ama aslında olmayan konumuzu anlatmaya.. Cocugun her bir cümlesi içime oturdu..Sevgilisini baska dillerde duyan ergen gibi yüregim dağlandı, bir uzun hava tutturdum içimden :( :D Çocuk anlattı ben içimden uzun havaya devam,sinirlerim bozuldu çünkü hakılıyım 1 haftadır doğru düzgün tanımadıgım insanları toplamaya calışığ sunum hazırlamışım onca emek boşa gitti. Hemen başkan bozuntusuna seslendim '' O listeyi cabuk buraya gönder!'' Liste elden ele elime geldi baktım ve kız bize konumuzu yalnıs söylemiş.O an sınıfta uçan tekmeyle uçmak istedim de neyse ki etek giymiştim o dua etsin. Ben tabi şoktayım sinirliyim derken tam listeyi uzattım oturacaktım ki yere cakıldım :( Sıralar katlamalı ve ben nrmalde o blogda ders görmediğimden dolayı alışık değilim sırayı acıp oturmaya. Sırayı açmadan otururken yere çakıldım ve sınıfın yarısı gördü rezilliğimi :( Uff deli oldum zaten konum güme gitmiş o arkamda gülen aptal çocuga bir tabe yapıştırcaktım da neyse güldüm bende kendime kalktım :( :)) Kalkerken hoca sordu '' Ne oldu orda bişey oldu' diye. 'hocam yok bişey siz devam edin'dedim :D Çok rezilim biliyorum ama dengem şaştı napim :D
Hoca sıradaki grup gelsin dedi. Dını nımmmm! Grup arkadaşlarım durumu anlattı hocam biz hazırlandık fakat baskan yanlış konuyu söyledi bize, isterseniz anlatalım ya da yeni konu verin haftaya biz anlatalım dedi :( Adam agresif sert,bir anı bir anına tutmayan biri Allahım ya kabul etmezse vize notu sadece bu sunum olan dersten kalırız :( Neyse hoca tamam dedi ve listede esas konunuza hazırlanın haftaya ilk sizi dinlicem dedi.. Bir taraftan tekrar o kızları nasıl toplucam diye düşünürken bir taraftan sevindim ki bizi iptal edebilir ve vizesi 0 olan dersten kalmız kacınılmaz olurdu.

Sonra hoca sakayla karısık gruplara isim veriyordu. Bizim gruba ters düzen grubu dedi :)) Ben de atladım yok hocam bizim grup ols aolsa ters düşen grubu olurdu dedim :D Siz ne oldugunu sordunuz ya bana ders esnasında, ben tahtada kendi konumuzu görünce şok oldum ve listeyi gördüğümde o şokla düştüm tam kalkerken siz gördünüz dedim :) Ve hiç gülmeyen bir hocamızı şapşallığımla güldürmüş oldum :)

Ertesi hafta sunumu yaptık ve sunumdan 90 aldık :) Şimdi harf notumu bekliyorum :) Kısacası hiç unutamayacagım enteresan anılarım oldu yaz okulunda :)

24 Ağustos 2012 Cuma

YEPYENİ BİR PENCEREDEN MERHABA! :)

Çok yakınım size...Belki de çok uzak..
Belki okudugunuz bildiginiz biriyim ya da yeniden tanıyacagınız eski bir bloger ya da yeni yetme de olabilir..
Hiç önemi yok elbette...Hoş olmayan sebeblerden ötürü uzak kaldım ve yazmaya susadım adeta!
Yepyeni bir pencereyle yeniden bakmaya çalışacagım.
Markalaşma, kadrolaşma, ötekileşmelerden uzak yalnızca aklıma eseni yazmak istiyorum.
Amacın gezmek tozmak, ne marka nasıl giyiniyor moda mı derdinse, hiç yorulma tatlım :)
Gezersem ruhum için, giyinirsem edebim için..

Şimdi yeniden bulacagım sevdiğim blogerları :)
Yeni fikirlerim var kendimi geliştiren yazılar yazmak istiyorum. Araştırıp öğrenip yazmak istiyorum. Ama tabi ki yine anlık yazılarım olacak elbette :)

Suya yazı yazmak derlerdi ya önceden bence bloğa yazmak aynı şey..
Evrene atıyorum cümlelerimi, şeklimi cinsimi bilmeyenlere, yazıyorum akıbeti belirsiz bloğuma hoşçakal dememe ümidiyle............